Vous avez cherché: balanced (Anglais - Turc)

balanced
dengeli

balanced code
dengeli kod

balanced circuit
dengeli devre

balanced transmission line
dengeli iletim hattı

balanced two-port network
dengeli iki-kapılı devre

the budget must be balanced.
bütçe dengeli olmalıdır.

isolyte balanced elektroili solution
isolyte dengeli elektroili cozeltisl

audio converter balanced to unbalanced
dengeli/dengesiz ses dönüştürücüsü

is the design balanced and consistent?
tasarım dengeli ve tutarlı mı?

these things constitute a balanced meal.
bu şeyler dengeli bir öğün oluşturur.

my income and expenses aren't balanced.
gelirim ve giderlerim dengeli değil.

bih returnees: in search of a balanced life
bh’ye dönenler dengeli bir hayat arayışında

bulgaria's stanishev wants balanced ec report
bulgar lider stanişev dengeli bir ak raporu istiyor

but it's being balanced like that in equilibrium.
ama burada olduğu gibi dengede tutuluyor.

the paper said, "it's not really balanced.
rapor "gerçekten denk değil." diyor.

and we have a more gender-balanced newsroom today.
ve bugün cinsiyet dengesinin daha çok olduğu bir haber odamız var.

the doctor told tom he needed to eat a more balanced diet.
doktor tom'a daha dengeli bir diyet yemesi gerektiğini söyledi.

i've tried the best i can to live a balanced life.
ben, dengeli hayat için elimden gelenin en iyisini yaptım.

twin bridges in prestressed concrete erected by balanced cantilever method
dengeli konsol yöntemiyle monte edilen öngerilmeli betondan ikiz köprüler

and things can happen only if these interactions are perfectly balanced.
ancak bu etkileşimler mükemmel bir şekilde dengeli ise o zaman bir şeyler olur.