Vous avez cherché: danced (Anglais - Turc)

tom danced.
tom dans etti.

she danced with him.
o onunla dans etti.

laura danced gracefully.
laura incelikle dans etti.

he danced all night long.
o bütün gece dans etti.

people danced in the streets.
İnsanlar sokaklarda dans etti.

tom should've danced with mary.
tom mary ile dans etmeliydi.

mary has danced since she was five.
mary beş yaşından beri dans etmektedir.

she danced with him at the high school prom.
o, lise mezuniyet balosunda onunla dans etti.

we sang, danced and chatted after dinner.
biz akşam yemeğinden sonra şarkı söyledik, dansettik ve sohbet ettik.

she danced with a grace that surprised us all.
o, hepimizi şaşırtan bir zerafetle dans etti.

but i had one problem, my paintings never danced.
ama bir sorunum vardı, resimlerim dansetmiyorlardı.

we danced to the music for hours until we were all exhausted.
hepimiz tükenene kadar saatlerce müzik eşliğinde dans ettik.

tom danced with mary and only three other girls at the high school prom.
tom lise balosunda mary ve sadece diğer üç kız ile dans etti.

as much energy as i put into them while making them, they never danced.
onları yaparken içlerine ne kadar enerji yüklesem de, asla dansetmediler.

cheerleaders dressed in ancient greek robes danced the zorba syrtaki around the team.
tarihi yunan giysileri içindeki dansçılar takımın etrafında zorba sirtakisi yaptılar.

i danced through chemo and radiation cycles, much to the dismay of my oncologist.
kemo ve radyasyon seansları arasında dans ettim, her ne kadar onkoloji doktorum bunun fazla olduğunu söylediyse de.

he then danced with the american ballet theatre, where he later became artistic director.
akabinde, daha sonra sanat yönetmeni olarak çalışacağı, american ballet theatre'da dans etti.

i danced between chemo and radiation cycles and badgered him to fit it to my performing dance schedule.
kemo ve radyasyon seansları arasında dans ettim, ve seansları benim dans gösteri programıma uydurması için ikna ettim.

and i mean, the people just danced in the streets because they were afraid there was going to be another riot.
ve demek istediğim, insanlar sokaklarda dans ediyorlardı çünkü herkes yeni bir ayaklanmanın çıkacağından korkuyordu.

so then i gave a new hand signal, which signaled the next soloist down below in forever 21, and he danced.
sonra yeni bir el işareti yaptım, bu işaret forever 21'deki bir sonraki dansçı içindi ve o da dans etti.