Vous avez cherché: feasible (Anglais - Turc)

feasible region
olurlu bölge

basic feasible solution
temel olurlu çözüm

but that premise is hardly feasible today.
fakat bu varsayım günümüz koşulları için hiç de uygun değil.

so recite as much of the quran as is feasible.
allah bilmektedir ki aranızda hastalananlar olacaktır.

therefore recite of the koran so much as is feasible.
artık kur’ân’dan kolayınıza gelen miktarı okuyun. allah bilmektedir ki aranızda hastalananlar olacaktır.

the companies seek additional gas to make the project more feasible.
Şirketler projenin fizibilitesini artırmak amacıyla ek gaz arzı arıyorlar.

but if you are prevented, then whatever is feasible of offerings.
alıkonursanız, kolayınıza gelen bir kurban gönderin.

gerdjikov says "silent diplomacy" is the only feasible approach.
gerdjikov, tek elverişli yaklaşımın "sessiz diplomasi" olduğunu belirtti.

and in terms of climate change, is something that is not actually feasible.
ve küresel ısınma açısından aslında muhtemel değil.

his plan seemed to be too difficult, but before long it proved to be feasible.
onun planı çok zor gibi görünüyordu, ama çok geçmeden önce mümkün olduğu anlaşıldı.

as the price performance makes new applications feasible, new applications come to the market.
ücret performansı yeni uygulamaları fizible hale getirdikçe, yeni uygulamalar piyasaya geliyor.

and so i think it's really quite feasible that happiness does not cost the earth.
bence mutlulugun dunyaya bir seye mal olmamasi oldukca makul.

for example, an exponential time algorithm can sometimes still be fast enough to make a feasible attack.
teoride yavaş kabul edilen üstel zamanlı bir algoritma pratikte sistemi kırmak için yeterince hızlı çalışıyor olabilir.

altius adviser marija milovic said the point is to get their clients thinking about what is feasible here.
altius danışmanlarından marija miloviç ise, asıl noktanın müşterilerin burada neyin yapılabilir olduğu konusunda düşünmelerini sağlamak olduğunu söylüyor.

so recite as much of it as is feasible, and maintain the prayer and pay the zakat and lend allah a good loan.
namazı/duayı yerine getirin! zekâtı verin.

"it is not feasible to determine the agendas of those 12 or 14 working groups and technical committees in one meeting.
"söz konusu 12 veya 14 çalışma grubu veya teknik komitenin göndemlerini bir toplantıda belirlemek pek uygun olmaz.

he knows that you will not number it, and he has turned towards you. therefore recite of the koran so much as is feasible.
artık (belli bir sa'at gözetmeden) kur'an'dan kolayınıza geleni okuyun (ne miktar kolayınıza gelirse o kadar gece namazı kılın, kendinizi zorlamayın.)

so, we were fairly convinced -- we are convinced -- that recovery is feasible, despite extended visual deprivation.
biz, uzamış görsel yoksunluğa rağmen tedavinin mümkün olduğu konusunda oldukça ikna olduk.

"we must study any feasible means and urge serbia and kosovo to show flexibility and compromise in negotiations," steinmeier said.
steinmeier, "her türlü makul çabayı göstermeli ve sırbistan ve kosova'yı müzakerelerde esneklik ve uzlaşma göstermeye çağırmalıyız." dedi.

a green-light for the 13 episode order was contingent on international financing for the project, which makes the series more economically feasible as a summer replacement.
projenin uluslararası finansmanı sağlanınca on üç bölümlük sipariş yapıldı ve ekonomik bir yapıya sahip olması için yaz dizisi olması kararlaştırıldı.