Vous avez cherché: first things first (Anglais - Turc)

first things first, we eliminate all the substeps.
İlk önce, tüm ön adımları eliyoruz.

we have to find these things first.
Öncelikle bunları bulmamız gerekir.

here was one of the first things they built.
İnşa ettikleri ilk şeylerden birkaçı

so these fires are really the first things to work on.
yani bu yangınlar üzerinde çalışılması gereken ilk şeydi.

so we're looking here at one of the first things we started to do.
burada gördüğümüz şey ilk yapmaya başladığımız şeylerden biri.

that is the first thing."
Öncelikle bunu bilelim," diye özetliyor sırbistan'ın fikrini.

but one of the first things they needed to do was assess what i needed right away.
ama yapmaları gereken şeylerin başında acilen ihtiyacım olan şeyin üzerinde durmak vardı.

and the first thing is passion.
İlk şey tutku.

and one of the first things that i started to investigate was the history of the name of technology.
araştırmaya başladığım ilk şeylerden biri teknolojinin adının tarihiydi.

and this was the first thing she did.
ve bu dişinin ilk yaptığı şey şuydu.

so one of the first things we thought we would tackle would be how we go about predicting epidemics.
uğraşmaya düşündüğümüz şeylerden ilki salgın hastalıkları nasıl önceden tahmin ederiz oldu.

and that's the first thing they saw.
ve gördükleri ilk şey hep bu heykel olmuştur.

fifth man: the first thing i remember ...
5. bey: hatirladigim ilk sey...

i am going to do it first thing tomorrow.
yarın ilk iş onu yapacağım.

but the first thing is that all value is subjective.
ama bunun gösterdiği ilk şey bütün değerler subjektifdir.

and so i suddenly realized two very simple things: first, the widowhood effect was not restricted to husbands and wives.
ve bir anda çok basit iki şeyin farkına vardım. birincisi, dulluk etkisi sadece karı ve koca ile sınırlı değildi.

the first thing he said was he saw a handkerchief in midair.
gördüğü ilk şey, havada asılı duran bir mendildi.

the first thing i noticed was that people had similar sores.
fark ettiğim ilk şey, insanların benzer yaraları olduğuydu.

and the first thing is, people can still do this task overall.
ve ilk olarak, insanlar genelde bu görevi hala ayrıntısıyla yapabilirler.

the first thing i noticed was people were experiencing pain in similar regions.
fark ettiğim ilk şey, insanların benzer bölgelerde ağrı yaşadığıydı.