Vous avez cherché: i'm doing lot of hardwork for you (Anglais - Turc)

i'm doing this for you.
bunu senin için yapıyorum.

if tom had a lot of money, he'd buy that for you.
tom'un çok parası olsa onu senin için alır.

you can actually see the point when i know what i'm doing, and a lot of light and dark comes into it.
yani aslında ne yaptığımı bildiğim zaman o noktayı görebilirim, ve ışık ile karanlık bolca içine dolar.

i mean, there are lots of ways of losing weight that aren’t good for you.
kilo vermenin sizin için iyi olmayan birçok yolu var demek istiyorum.

obviously i'm dependent on a lot of other people believing in what i'm doing -- both financially and in technical help.
açıkça bende yaptığım işe inanan başka bir çok kişiye bağlıyım... ...hem finansal hemde teknik yardım açısından.

for me, i have a lot of ideas and sometimes it just comes down to 'ok, everything that i'm doing i have two options!
bana göre, pek çok fikrim vardır ve bazen bu sadece 'tamam, yaptığım her şey konusunda iki seçeneğim var!

if you're involved in anything that's communal, that involves lots of people getting together, there are things for you in religion.
birçok insanın bir araya geldiği toplu herhangi bir şeye katılıyorsanız, dinde sizin için bir şeyler var.

he once said "i've got to do something that really will have a lot of impact that will be different enough from lichtenstein and james rosenquist, that will be very personal, that won't look like i'm doing exactly what they're doing.
gerçekten de bir keresinde warhol şöyle demiştir: "lichtenstein ve james rosenquist'ten yeteri kadar farklı ve çok büyük etki bırakacak, tamamen bana özgü ve onların yaptığının aynısını yaptığım izlenimi vermeyecek bir şeyler yapmalıyım.

he was telling the truth. because in a different culture, the dog is a surrogate for you, you know, "today," "this month," "since the rainy season" -- there are lots of opportunities for misunderstanding, and so an issue here is to, in some cases, to figure out how to deal with matters that seem uninteresting, like compliance.
o doğruyu söylüyordu çünkü başka bir kültürde köpeğin senin vekilindir birde bilirsiniz ki "bugün","bu ay"."yağmurlu sezondan beri" yanlış anlaşılabilecek bir çok imkan var buradaki sorun şudur ki: önemsiz olarak gözüken bazı sorunların nasıl ilgilenilmesini çözmek, örneğın uyum gibi.