Vous avez cherché: manifest (Anglais - Turc)

that is manifest loss.
böylece dünyayı da ahireti de kaybeder. gerçek kayıp işte budur.

by the manifest book!
apaçık kitaba andolsun ki,

such are in error manifest.
onlar, apaçık bir sapıklık içindedirler.

that is the manifest success!
apaçık zafer işte budur.

and we gave them manifest precepts.
din hususunda onlara apaçık deliller verdik.

do you have a manifest authority?
yoksa apaçık bir delile mi sahipsiniz?

this was indeed a manifest test.’
doğrusu bu, apaçık bir imtihandı.

he is indeed your manifest enemy.
ey insanoğulları! ben size, şeytana tapmayın, o sizin için apaçık bir düşmandır, bana kulluk edin, bu doğru yoldur, diye bildirmedim mi?

indeed, he is your manifest enemy.
gerçekte o, sizin için apaçık bir düşmandır.

indeed he is your manifest enemy.’
o size açık bir düşmandır.

certainly we gave moses nine manifest signs.
and olsun ki, musa'ya dokuz tane apaçık mucize verdik.

satan is indeed man’s manifest enemy.
hiç kuşkusuz şeytan, insan için açık bir düşmandır."