Vous avez cherché: otherwise (Anglais - Turc)

i heard otherwise.
ben başka türlü duydum.

unless otherwise agreed
başka bir şekilde kararlaştırılmadıkça

officials claim otherwise.
yetkililer ise aksini iddia ediyor.

how could it be otherwise?
başka nasıl olabilirdi?

otherwise you're in trouble.
aksi halde tehlikedesiniz demektir.

i could not have done otherwise.
başka türlü yapamazdım.

otherwise, you would be like them.
aksi halde siz de onlar gibi olursunuz" diye hüküm indirdi.

you won't make the key otherwise.
yoksa notaları tam çıkaramazsınız.

otherwise, i would be dismissed."
bu da olmazsa benim görevime son verilirdi”.

(percentages if not otherwise indicated.)
(aksi belirtilmedikçe yüzde olarak.) espad 2007.

1 if daylight savings time, 0 otherwise.
i (capital i) - "1 "if daylight savings time, "0" otherwise.

the public, however, feels otherwise.
ancak halk tersi görüşte.

and otherwise bosnia would just stagnate.
ancak aksi bir durumda bosna herhangi bir ilerleme sağlayamaz.

otherwise, it is classified as storm tide.
aksi takdirde,bu fırtına gelgit olarak sınıflandırılır.

because otherwise it can get quite claustrophobic.
Çünkü diğer şekilde oldukça klostrofobik olabilir.

otherwise, gradual decline is almost inevitable.
aksi takdirde gerileme kaçınılmaz olacak.

he's otherwise completely wheelchair-bound.
bu cihazları kullanmadığı zaman tamamen tekerlekli sandalyeye bağlı bir hasta bu.

now that i am a teacher, i think otherwise.
mademki ben bir öğretmenim, başka türlü düşünüyorum.

i ran and ran; otherwise i might have been late.
ben koştum ve koştum, aksi takdirde geç kalabilirdim.

of them some were righteous, and of them some were otherwise.
bir kısmı iyi, diğer bir kısmı ise aşağılık durumdaydı.