Vous avez cherché: transported (Anglais - Turc)

will be transported
taşınacaktır

us aircraft transported the soldiers.
askerleri amerikan nakil uçakları taşıdı.

did it start there and get transported here?
burada oluşmuş ve oraya taşınmış olabilir mi?

did life start here and was it transported there?
yaşam orada başlamış ve buraya taşınmış olabilir mi?

and on them, and on the ships, you are transported.
hem onlar üzerinde hem de gemiler üzerinde taşınıyorsunuz.

lv cable generally transported with wooden or iron drums.
ag kablosu genellikle ahşap veya demir tamburlar ile taşınmaktadır.

about 300 of them were transported to the nearby ovcara farm.
bunların 300'ü yakınlardaki ovcara çiftliğine nakledildi.

the aid will be transported to afghanistan by a belgian army aircraft.
söz konusu yardım belçika ordusu'nun bir uçağı ile ulaştırılacak.

he was wounded in east prussia in 1945 and transported home to stuttgart.
1945 yılında doğu prusya'da yaralandı ve stuttgart'daki evine taşındı.

paramedics in turn transported him to split for decompression and emergency treatment.
İlk müdahale görevlileri de pesek'i dekompresyon ve acil servis tedavisi için split'e götürdüler.

the supplies are to be transported by special tankers through the black sea.
doğalgaz özel tankerlerle karadeniz üzerinden nakledilecek.

and this sense of being transported is one reason that we have glamour styling.
ve bir yerden bir yere taşınıyor olma algısı ilgi çekici endüstriyel tasarımlar yapılmasının bir sebebidir.

eighty percent of this is transported through soviet-era pipelines in ukraine.
rusya'dan ithal edilen doğalgazın yüzde sekseni ise, ukrayna'daki sovyet döneminden kalma boru hatları üzerinden naklediliyor.

the gear unit must be transported in a manner that prevents injuries and damage to the gear unit.
dişli birimi, kırılmaları ve hasarı görmesini önleyecek bir şekilde taşınmalıdır.

i have seen sick kids and sad parents and doctors be lifted and transported in moments of pure joy.
dakikalar içinde saf mutluluk ile ayağa kalkan ve değişen hasta çocuklar, üzgün ebeveynler ve doktorlar gördüm.

during our visit, every found uxo was taken to the truck and transported to the demolition site.
ziyaretimiz sırasında bulunan her uxo kamyona alınarak imha bölgesine götürüldü.

; setup: a setup request specifies how a single media stream must be transported.
; setup: setup isteği tek bir medya akışının nasıl taşınacağını belirtmektedir.

a man has to be transported in a wheelbarrow 20, 30 kilometers for a hospital. no clean drinking water.
İnsanlar, hastaneler için el arabası ile 20, 30 kilometre taşınmak zorunda. hiç temiz içme suyu yok.

from there, the commodities were transported across bih and in select cities in croatia, mainly zagreb and split.
buradan da bh'ye ve başta zagrep ve split olmak üzere hırvatistan'ın belirli şehirlerine naklediliyordu.

berisha expressed readiness to build a railway terminal in struga, from where macedonian goods would be transported to albanian ports.
berişa, struga'da makedon menşeli malların arnavutluk limanlarına nakledileceği bir demiryolu terminali inşa etmeye hazır olduğunu belirtti.