Vous avez cherché: you don't like (Anglais - Turc)

you don't like me.
beni beğenmiyorsun.

you don't like it?
hoşunuza gitmedi mi?

you don't like music.
müziği sevmiyorsun.

i know you don't like tom.
tom'u sevmediğini biliyorum.

"you don't like my interpretation?
"yorumumu beğenmediniz mi?

yes i don't like
evet sevmiyorum

cats don't like dogs.
kediler köpekleri sevmez.

you don't like chocolate, do you?
Çikolata sevmezsin, değil mi?

i can see why you don't like tom.
tom'dan niçin hoşlanmadığını anlayabiliyorum.

is there any food you don't like?
sevmediğin herhangi bir yiyecek var mı?

cats don't like water.
kediler suyu sevmez.

i don't know why you don't like him.
ondan niçin hoşlanmadığını bilmiyorum.

i don't like you anymore.
artık seni sevmiyorum.

if you don't like it then you can leave.
ondan hoşlanmıyorsan ,öyleyse gidebilirsin.

do it your own way if you don't like my way.
sen benim tarzımı sevmiyorsan onu kendi tarzınla yap.

even though you don't like this, you must eat it.
bunu sevmesen bile, yemelisin.

i suppose that's why you don't like me so much.
sanırım beni çok fazla sevmemenin nedeni bu.

i don't like what you did to tom.
tom'a yaptığından hoşlanmıyorum.

frankly speaking, i don't like you.
açıkçası, ben sizi sevmiyorum.

food you eat which you don't like will not digest well.
hoşlanmadan yediğiniz yiyecekler iyi sindirilmeyecektir.