Vous avez cherché: you made this beautiful gesture (Anglais - Turc)

you've got this beautiful paradigm.
Çok güzel bir paradigma geliştirmişsin.

where did you get this beautiful dress?
bu güzel elbiseyi nereden aldın?

who made this?
bunu kim yaptı?

"thank you for hosting us in this beautiful country.
bono, "bu güzel ülkede bizleri ağırladığınız için teşekkür ederiz.

you made my day.
beni sevindirdin.

who made this box?
bu kutuyu kim yaptı?

you made a mistake
sen bir hata yaptın

200 people in this beautiful victorian mansion.
viktorya döneminden bir köşkte 200 kişi.

but he made this statement.
ancak bu ifadeyi kullandı.

i made this clothing myself.
bu giysiyi ben kendim yaptım.

i made this doghouse by myself.
bu köpek kulübesini tek başıma yaptım.

he was a really keen sailor. and he had this beautiful boat.
İyi bir denizciydi. Çok güzel bir teknesi vardı.

and i saw this beautiful place. i knew i wanted to come back.
ve çok güzel bir yer görduüm. buraya tekrar geleceğimi biliyordum.

a high school student made this robot.
bu robotu bir lise öğrencisi yaptı.

my mere expectation, all i can say, i wish all the best this beautiful folk.
tek temennim, tek diyebileceğim, yani inşallah bu güzelim halkın her şey gönlünce olur.

and denmark set this beautiful policy; it's called the iq test.
ve danimarka şu güzel iq testini yürürlüğe koydu.

but soon after you made this covenant, all but a few of you broke it heedlessly.
namazı gözetecek, zekatı vereceksiniz. fakat bundan sonra pek azınız hariç döndünüz.

we have made this qur'an easy as a reminder.
andolsun biz kur'an'ı zikr (öğüt alıp düşünmek) için kolaylaştırdık.

the treaty of osimo merely made this situation definite .
osimo antlaşması, bu durumu sadece kesinleştiriyordu.

surely we have made this qur'an easy as a reminder.
andolsun biz kur'an'ı öğüt almak için kolaylaştırdık.