Vous avez cherché: you not alone (Anglais - Turc)

you're not alone.
yalnız değilsin.

you're not alone, tom.
yalnız değilsin, tom.

they are not alone.
jani ve babası bu düşüncelerinde yalnız değil.

i'm not alone.
yalnız değilim.

you're not alone anymore, tom.
artık yalnız değilsin, tom.

and he is not alone.
bu düşüncesinde yalnız da değil.

if you don't, you're not alone.
bilmeyen bir tek siz değilsiniz.

but cambodia is not alone.
kamboçya yalnız değil.

luckily, we're not alone.
Çok şükür yalnız değiliz.

i kid you not.
ben ciddiyim.

do you not want?
İstemiyor musun?

i also knew that i'm not alone.
ayrıca yalnız olmadığımın da farkındaydım.

can you not perceive?
görmez misiniz?

i'm not alone, and i am loved.
yalnız değilim, ve seviliyorum.

and as adults, we're certainly not alone.
ve yetişkinler alarak bizler kesinlikle yalnız değiliz.

"haiti starts from scratch, but not alone," said georgieva.
georgieva, "haiti sıfırdan başlamak zorunda, ama yalnız değil," diyor.