Vous avez cherché: primjerice (Croate - Turc)

primjerice, šume skladište
dolayısıyla, biyolojik çeşitliliğin kaybı ve ekosistemlerin bozulması, iklim değişikliğini

"primjerice, vi proizvodite suho meso.
undp'nin bh'deki başkanı nedim catoviç setimes'a verdiği demeçte, "Örneğin, kuru et üretiyorsunuz.

"uzmimo primjerice manastir gračanicu.
hiseni şöyle devam etti: "Örneğin gracanica manastırı.

primjerice, plaće su se počele povećavati.
Örneğin maaşlar artıyor.

transnistria je, primjerice, u neposrednoj blizini.
Örneğin trans dinyester cumhuriyeti sorunu her an yeniden patlak verebilir.

"srbija, primjerice, treba suzbiti crno tršište.
setimes'a konuşan vukoviç, "sırbistan'ın, örneğin, kayıt dışı ekonomiyi bastırması gerekiyor.

primjerice, ne prihvaćaju striktna pravila odijevanja muslimanskih žena.
Örneğin müslüman kadınların giyimlerine yönelik sert kısıtlamalar yok.

primjerice, putovanje od zagreba do soluna traje oko 17 sati.
Örneğin zagreb'den selanik'e yolculuk 17 saat sürüyor.

primjerice, 2008. godine sirija je primljena u mediteransku uniju.
Örneğin 2008 yılında, suriye akdeniz birliğine kabul edildi.

ista diploma bi u americi, primjerice, stajala oko 24.500 eura.
Örneğin aynı diploma abd'de 24.500 avro civarında tutuyor.

novi sad primjerice, imao je oko 200.000 stanovnika prije 20 godina.
Örneğin novi sad, 20 yıl önce yaklaşık 200 bin nüfusa sahipti.

obje su, primjerice, pod pritiskom smanjiti svoje velike vojne proračune.
Örneğin her iki ülke de şişmiş askeri bütçelerini kısmaları yönünde baskı görüyor.

"vlada mora pokrenuti nove institucije, primjerice vijeće za tržišnu utakmicu.
rehn ayrıca, "hükümet, rekabet kurulu gibi yeni kurumlar oluşturmalı.

primjerice, u sloveniji prosječna plaća iznosi 975 eura, a u hrvatskoj 715 eura.
karşılaştırmak gerekirse, slovenya'da ortalama maaş 975 avro, hırvatistan'da ise 715 avro.

"primjerice, turska je surađivala s arapskom ligom na rješavanju sirijskog problema.
“mesela suriye meselesinin çözümü için arap birliği ile çalışıyoruz.

bugarska je, primjerice, naložila svim školama prekid nastave barem do 16. studenog.
Örneğin bulgaristan, bütün okullara 16 kasım'a kadar dersleri durdurma talimatı verdi.

primjerice, osnivanje društva koje bi se bavilo kolektivnim autorskim pravima novinara bila bi dobra ideja.
Örneğin gazetecilerin ortak telif haklarını yönetecek bir derneğin kurulması memnuniyetle karşılanacak bir fikir.

primjerice, komisija nije prihvatila pritužbe saska kedeva, drugog kandidata u drugom krugu izbora.
komisyon, diğer aday sasko kedev'in ikinci turda yönelttiği şikayetlerin hiçbirini kabul etmedi.

financijsku podršku pružaju donatori, primjerice sjedinjene države, ujedinjeno kraljevstvo, francuska i europska komisija.
mali destek ise amerika birleşik devletleri, İngiltere, fransa ve avrupa komisyonu gibi bağışçılar tarafından sağlanıyor.

albanija je bogata i prirodnim bogatstvima, primjerice naftom, plinom, bakrom, kromom i hidroenergetskim potecijalom.
arnavutluk, petrol, doğal gaz, bakır, krom ve hidroelektrik potansiyeli gibi doğal kaynaklar açısından da zengin bir ülke.