Réalisées par des traducteurs professionnels, des entreprises, des pages web ou traductions disponibles gratuitement.
"unuk mi je u školi ili mora učiti, pa dolazim mijenjati sličice umjesto njega.
milan gülerek, “torunum ya okulda oluyor ya da ders çalışması gerekiyor, o yüzden çıkartma takasına onun yerine ben geliyorum.
hrvatski radnici su obrazovani i spremni učiti", izjavio je za setimes nakon svoje prezentacije.
hırvat işçiler eğitimli ve öğrenmeye hazırlar." dedi.
"svatko treba učiti na vlastitim pogreškama, a mi smo dosta grijesili u našoj povijesti".
hatalardan ders almak gerekir ve tarihimizde pek çok hata yapılmıştır," dedi.
neovisno o tome je li riječ o privatnom ili javnom školstvu, brojni roditelji žele da njihova djeca rano počnu učiti strane jezike.
İster devlet ister özel okul olsun, pek çok ebeveyn çocuklarının yabancı dil öğrenmeye erken yaşta başlamasını istiyor.
"grad zaostaje, no može učiti na kobnim greškama koje su uništile slične, kulturalno srodne gradove."
bu yarışta geriye düşen bu kent, kültürel açıdan kendisine yakın olan benzer kentleri yok eden hayati hatalardan ders çıkarabilir”, diyor.
valentina koci, nastavnica u osnovnoj školi u tirani, kaže kako albanska djeca počinju učiti u ranoj dobi jer strani jezici predstavljaju prozor u svijet.
tiran'daki bir devlet okulu öğretmeni olan valentina koci, arnavut çocuklarının öğrenime erken yaşta başladığını, zira yabancı dilin dünyaya açılan bir pencere olduğunu söyledi.
prema reformskom planu, učenici neće više morati učiti napamet datume, imena i druge potencijalno suvišne informacije. [afp]
reform planına göre öğrenciler artık isimler, tarihler ve ne derece gerekli olduğu tartışmalı olan diğer bilgileri ezberlemek zorunda kalmayacak. [afp]
emre sahin, kurd koji se nedavno vratio u istanbul, nakon studija u sjedinjenim američkim državama, odgajan je na turskom jeziku i tek je počeo učiti kurdski.
abd'de okuduktan sonra yakın tarihte İstanbul'a dönen bir kürt olan emre Şahin, türkçe konuşarak yetiştirilmiş ve kürtçe'yi yeni yeni öğreniyor.
učenici će po novom nastavnom programu imati priliku sami u određenoj mjeri birati što će učiti, čime će djelomice biti uvjetovan i oblik njihovog obrazovanja. [unesco]
yeni müfredat kapsamında öğrenciler hangi dersleri alacakları konusunda bazı tercihlerde bulunarak kısmen de olsa eğitimleri üzerinde karar sahibi olabilecek. [unesco]
zaključak je kako tvorci politike na zapadnom balkanu moraju gledati dalje od gospodarskih pokazatelja iz posljednjih godina, shvatiti duboke temeljne procese, biti pragmatični i učiti na iskustvima dosadašnjih članica eu, kako starih, tako i novih.
sonuç olarak batı balkan ülkelerinde iktidarda bulunan hükümetler, son yıllarda elde edilen ekonomik göstergelerin ardındaki gerçekleri görmeli, derinlerdeki dinamikleri anlamalı, pragmatik davranmalı ve ab’nin hem eski hem de yeni üyelerinin tecrübelerinden yararlanmalı.
"nakon konferencije ću sa svojim mentorom peterom gloviczkym, šefom vaskularne kirurgije klinike mayo, biti u prilici provesti nekoliko mjeseci u raznim američkim klinikama i učiti o najnovijim metodama liječenja u vaskularnoj kirurgiji", rekao je milić.
miliç, "kongreden sonra mayo clinic'in baş damar cerrahı olan hocam peter gloviczky ile birlikte amerika'daki çeşitli kliniklerde birkaç ay geçireceğiz ve damar cerrahisindeki en son tedavi yöntemleri hakkında bilgi edineceğiz." dedi.