Vous avez cherché: omvandrende (Danois - Turc)

omvandrende kryb.
yürüyen kusmuklar.

- en omvandrende jøde.
göçebe bir yahudiyi.

den omvandrende såret.
yaralı olanlarız.

en omvandrende pestilens!
yürüyen bir felaket.

- den omvandrende togulykke.
ayaklı felaket.

- et omvandrende leksikon!
ya "konuşkan"a ne dersin? bu sözlük kafalının işi ne burada?

jeg er et omvandrende mål.
ayaklı bir hedefe dönüştüm.

som en omvandrende katastrofe!
yürüyen bir felaket gibisin.

du er en omvandrende hamburger.
yürüyen bir hamburger gibisin.

er du en omvandrende indbydelse?
nesin yani sen, yürüyen bir mektup falan mı?

- han er et omvandrende lig nu.
o şimdi yürüyen ceset sayılır.

- det er en omvandrende død fyr!
sean, delirdin mi? bu yürüyen bir ölü.

den ligner en omvandrende skumfidus.
yürüyen bir lokuma benziyor.

han er sgu en omvandrende karatemaskine!
dövüş yarışmasını kolayca kazanabilir.

- drengen er en omvandrende bakteriebombe.
Çocuk yürüyen bir bakteri üretme tabağı.

den mand er en stor omvandrende hormonbombe.
o bu gemide... yürüyen en büyük hormon.

denne pige er en... omvandrende idiot.
bu kız, başıboş dolaşan bir aptal.

han er et omvandrende bigfoot-leksikon.
o koca ayak ansiklopedisi gibidir.

"pige fundet omvandrende på hart island"?
"hart adasında başıboş çocuk bulundu"?

det gør dem til omvandrende claymore-miner.
bu da onları dünyanın en büyük yürüyen mayınları haline getiriyor