Vous avez cherché: chini (Swahili - Turc)

hamisha chini
aşağı taşı

macho yatainama chini.
gözler kalkmaz saygıdan.

na tupa chini fimbo yako.
"asanı at!"

basi, yesu akawaamuru watu wakae chini.
bunun üzerine İsa, halka yere oturmalarını buyurdu.

pakatangazwa kutoka chini yake: usihuzunike!
aşağısından (İsa yahut melek) ona şöyle seslendi: "tasalanma!

macho yao yatainama chini, fedheha itawafunika.
gözleri 'korkudan ve dehşetten düşük', kendilerini de zillet sarıp-kuşatmış.

na wakitoa moto kwa kupiga kwato zao chini,
(nallarıyla) çakarak kıvılcım saçanlara,

kisha tukamrudisha kuwa chini kuliko walio chini!
sonra aşağıların aşağısına çevirdik.

hapa chini utapata andiko la awali la tamko hilo.
aşağıda bildiri'nin orijinal metnini okuyabilirsiniz.

na tukaipamba mbingu ya chini kwa mataa na kwa ulinzi.
biz dünya göğünü de kandillerle süsleyip-donattık ve bir koruma (altına aldık).

kama mkiongozwa na roho, basi, hamko tena chini ya sheria.
ruhun yönetimindeyseniz, yasaya bağımlı değilsiniz.

basi walitaka kumfanyia vitimbi, lakini tukawafanya wao ndio wa chini.
böylece ona bir tuzak kurmak istediler. biz de kendilerini daha alçak düşürdük.

na chini yake ilikuwako khazina yao; na baba yao alikuwa ni mtu mwema.
altında onlara ait bir hazine vardı. babaları da iyi bir kimse idi.

mwezi julai, walihukumiwa chini ya tamko la wazi la nchi dhidi ya ugaidi.
haziran ayında ülkenin terörizm karşıtı yasası altında cezalandırıldılar.

wakasema: je! tukuamini wewe, hali wanao kufuata ni watu wa chini?
dediler ki, "seni izleyenler bayağı ve kötü kimseler iken, nasıl olur da sana inanırız?"

basi, yesu alipowaambia: "mimi ndiye", wakarudi nyuma, wakaanguka chini.
İsa, ‹‹benim›› deyince gerileyip yere düştüler.

sema: mwaonaje, yakiwa maji yenu yamedidimia chini, nani atakueleteeni maji yanayo miminika?
de ki: “söyleyin bana: şayet suyunuz çekilir, yerin dibine giderse, o akan tatlı suyu, kim getirebilir size?”

hapo nilianguka chini, nikasikia sauti ikiniambia: saulo, saulo! kwa nini unanitesa?
yere yıkıldım. bir sesin bana, ‹saul, saul! neden bana zulmediyorsun?› dediğini işittim.

akaanguka chini na kusikia sauti ikimwambia: "saulo, saulo! kwa nini unanitesa?"
yere yıkılan saul, bir sesin kendisine, ‹‹saul, saul, neden bana zulmediyorsun?›› dediğini işitti.