Vous avez cherché: hızlandı (Turc - Anglais)

tom hızlandı.
tom accelerated.

o, hızlandı.
he accelerated.

onun yürüyüşü hızlandı.
his pace quickened.

nabucco projesi hızlandı
nabucco project gets boost

tren yavaş yavaş hızlandı.
the train gained speed gradually.

otobüs yavaş yavaş hızlandı.
the bus picked up the speed gradually.

savaştan sonra, sanayileşme hızlandı.
after the war, industrialization quickened.

ve bu artış, ölçümlerin başladığı 9 yıldan bu yana hızlandı.
and the rate has accelerated since the measurements began nine years ago.

grönland, geçtiğimiz yüzyılda başlayan iklim değişikliğine biraz geç yanıt verdi ama son 20 yılda, dört nala koşarcasına hızlandı.
greenland took a little while to start reacting to the warming climate of the past century, but it really started galloping along about 20 years ago.

fakat şimdilerde yeni gruplar ortaya çıkıyor ve bu süreç, aralık ayında bir gencin polis kurşunu ile ölmesiyle birlikte daha da hızlandı.
now, though, new groups are springing up, with a december police shooting as catalyst.

sentetik dna, yani dna'yı üretebilme dna sıralamasının hızlanmasıyla birlikte son 10 ya da 20 yılda çok daha hızlandı ve gittikçe daha hızlı ve ucuz oluyor.
synthetic dna, the ability to synthesize dna, has changed at sort of the same pace that dna sequencing has over the last decade or two, and is getting very rapid and very cheap.

terör örgütünün çökertilmesi süreci, yakalanan ilk 17 kasım üyesi olan savas xiros'un tutuklanmasına ve 18 üyenin yakalanmasına yol açan başarısız bir bombalama girişiminin meydana geldiği geçen yıl hızlandı.
the breakthrough in efforts to crack down on the terrorist group came last year, when a botched bombing attempt led to the arrest of savas xiros, the first suspected november 17 member to be held, and to the capture of the 18 others.

1934'ten sonra doğu ve orta avrupa'dan yahudi göçü hızlandı fakat bu zamanda venezuela yahudi göçmenlere kısıtlamar getirdi ve bu kısıtlamalar 1950'lere kadar yürürlükte kaldı.
jewish immigration from eastern and central europe increased after 1934 but, by then, venezuela had imposed specific restrictions on jewish immigration, which remained in effect until after the 1950s.

bölgesel olarak, özel sektör altyapı yatırımları afrika ile avrupa ve orta asya bölgelerinde hızlandı, ancak doğu asya ve pasifik, latin amerika ve karayipler, orta doğu ve kuzey afrika bölgelerinde geride kaldı.”
regionally, private infrastructure investments stepped up in africa and europe and central asia but fell behind in east asia pacific, latin america and the caribbean, the middle east and north africa, and south asia.”

av kavşak ritmi, hızlanmış
av junction rhythm, accelerated