Vous avez cherché: israf (Turc - Anglais)

bu bir israf.
it's a waste.

suyu israf ediyoruz.
we're wasting water.

yiyecek israf edilmemelidir.
food shouldn't be wasted.

allah israf edenleri sevmez.
for allah does not like those who go to excess.

yiyin, için ve israf etmeyin.
eat and drink, and do not waste.

tom fazla zaman israf etmedi.
tom didn't waste much time.

yiyin, için fakat israf etmeyin.
eat and drink, and do not waste.

bu sayede çok az su israf oluyor.
very little water is wasted.

o, onun elektriği israf ettiğini düşündü.
she thought that he was wasting electricity.

benim zamanımı israf ettiğimi düşünüyor musunuz?
do you think i'm wasting my time?

bu parayı senin için harcayarak niye israf edelim.
why would we waste this money on you?"

daha fazla al, daha fazla sat, daha fazla israf et.
take more, sell more, waste more.

İşte israf eden ve rabbinin ayetlerine inanmayanları böyle cezalandırırız.
and thus do we recompense he who transgressed and did not believe in the signs of his lord.

bugünkü durumda abd'de üretilen yiyeceklerin yarısı israf edilmektedir.
half the food produced in the usa is currently thrown away.

ve biraz abartıya kaçmış olabiliriz, ama israf sorunu dünya çapında.
and we may have invented excess, but the problem of waste is worldwide.

tüm mescitlerde süslü, güzel giysilerinizi kuşanın. yiyin, için fakat israf etmeyin.
dress properly at every place of worship, and eat and drink, but do not be excessive.

apollon kafa yapısı dağlar kadar israfa neden olur.
apollonian mindset creates mountains of waste.