Vous avez cherché: merkellef kasesi (Turc - Anglais)

Çomak, dilenci kasesi ve sivri uçlu şapkasıyla bir dilenci.
mendicant with staff, begging bowl and pointed hat. public domain

10 küçük makarna kasesi ve her birinin üzerinde değişik bir spagetti sosu.
ten small bowls of pasta, with a different spaghetti sauce on each one.

İnsan formu, özellikle insan kafası endüstrimizin kutsal kasesi olarak düşünülmüştü.
the human form, in particular the human head, has been considered the holy grail of our industry.

hahamlar bunu kral olmak gibi açıklıyor. bu kralın çok güzel ve kırılgan bir cam kasesi var.
the rabbis describe this as being like a king who has a beautiful, fragile glass bowl.

yük, ahşap yığınlar arasında yük zeminin ortasına yerleştirilmiş iki küçük benzin kasesi yakılarak tutuşturulmaktadır.
the load was ignited by lighting two small bowls of petrol that were placed in the middle of the cargo floor between the wooden stacks.

açıklanan diğer testlere karşı karavan sürücü koltuğuna yerleştirilen küçük bir benzin kasesi kullanılarak ateşe verilmiştir.
in contrast with the other tests described, the van is set on fire using a small petrol bowl placed on the driver’s seat

ben, özfarkındalık dediğimiz bu tuhaf yinelenen özelliğin nörolojinin "kutsal kasesi" olduğunu düşünüyorum ve bir gün bu farkındalığın nasıl oluştuğunu anlayacağımızı umuyorum.
and this peculiar recursive quality that we call self-awareness, which i think is the holy grail of neuroscience, of neurology, and hopefully, someday, we'll understand how that happens.

bu kenya gazeteciliğinin kutsal kasesidir.
it's the holy grail of kenyan journalism.