Vous avez cherché: onunla birlikte internet kafeye gittim (Turc - Anglais)

onunla birlikte kiliseye gittim.
i went to church with him.

onunla birlikte istasyona kadar gittim.
i rode with her as far as the station.

tom onunla birlikte.
tom is with her.

onunla birlikte gitti.
she went with him.

o onunla birlikte eğlendi.
he had fun with her.

o, onunla birlikte gitti.
he went along with her.

ben bile onunla birlikte oldum.
i got even with him.

onunla birlikte yayabilir misin?
hast thou with him spread out the sky, which is strong, and as a molten looking glass?

o, onunla birlikte olmaktan hoşlanırdı.
she used to enjoy being with him.

herkes onunla birlikte evinde hisseder.
everybody feels at home with him.

o, onunla birlikte dağa tırmanmaya giderdi.
she used to go mountain climbing with him.

ben onlarla birlikte nikko'ya gittim.
i went to nikko along with them.

o, onunla birlikte hayvanat bahçesine gitti.
she went with him to the zoo.

ben onunla birlikte filmi görmek için sabırsızlanıyorum.
i am looking forward to seeing the film with her.

o nereye gitse karısı onunla birlikte gider.
his wife goes with him wherever he goes.

o, geçen pazartesi onunla birlikte alışverişe gitti.
she went shopping with him last monday.

o, boston'da onunla birlikte arkadaşlar edindi.
she made friends with him in boston.

onu birlikte yapacağız.
we'll do it together.

onlar birlikte geldiler.
they came together.

ocak ayında onunla birlikteydim.
i was with him in january.