Vous avez cherché: su ve translate (Turc - Anglais)

su ve kanalİzasyon İdaresİ
water and sewerage administration

un, su ve tuzu karıştırın.
mix flour with water and salt.

isi, su ve ses yalitimi:
heat, water and sound insulation

su ve yağ birbirine karışmaz.
oil and water don't blend.

ankara su ve kanalİzasyon İdaresİ
ankara water and sewerage administration

su ve yağ her ikisi sıvıdır.
water and oil are both liquids.

kaynar su ve irin (tadarlar).
but boiling and intensely cold water,

farklılık su ve yağ miktarından kaynaklanır.
the difference depends on the water and oil content.

su ve hava olmasa hiçbir şey yaşayamaz.
if it were not for air and water, nothing could live.

ekmek un, su ve maya'dan yapılır.
bread is made from flour, water and yeast.

bu maddenin bileşenleri sadece su ve proteindir.
the components of this material are just water and protein.

enerji, su) ve tüketimde verimliliğin artırılması.
improve efficiency of resource use (such as materials, food, energy, water) and consumption in the face of increasing demand, reduced resources and competition; cleaner production.

ancak bir kaynar su ve irin (içecekler).
but boiling and intensely cold water,

su ve odunu yaptım. ateşin üstünde çalışıyorum.
i've got water and wood. i'm just about to do fire.

orası biraz su ve erzak edinebildiğimiz ilk yerdi."
this was the first place where we got some water and supplies."

• toprak erozyonu su ve rüzgârla, toprak yüzeyinin aşınmasıdır.
•soil erosion is the wearing away of the land surface by water and wind.

kaynar sudan ve irinden başka.
but boiling and intensely cold water,

bütün bitkilerin suya ve ışığa ihtiyacı vardır.
all plants need water and light.

*kesinlikle çamaşır suyu ve klorlu maddeler kullanmayın.
*never use bleach or chlorinated substances.

İşte tatsınlar bakalım o kaynar suları ve irinleri!
let them taste it—boiling and bitter cold.