Réalisées par des traducteurs professionnels, des entreprises, des pages web ou traductions disponibles gratuitement.
İşbu talimata uyulmadığı takdirde yönetim talimatında belirlenen cezai yaptırımlar uygulanır.
failure to follow this instruction will result in criminal sanctions imposed in the administration instruction.
yaptırımlar kapsamında 1995 yılında belgrad tarım kooperatifi 10.000 ton biyoyakıt üretti.
in 1995, during sanctions, the agricultural corporation of belgrade collective, which feeds the serbian capital, produced some 10,000 tonnes of it.
yolsuzluğa karşı savaş kendimize, ailemize, arkadaşlarımıza ve hatta çocuklarımıza yaptırımlar getiriyor.
the battle against corruption exacts a toll on ourselves, our families, our friends, and even our kids.
bu gibi olaylara aÄır yaptırımlar uygulanmadıkça bunun bedelini vatandaÅlarımız canlarıyla ödeyecektir, "dedi.
as long as the sanctions for these kinds of things aren't heavy, citizens will pay the price with their lives, "he said.
ancak astarastoaie, rakamın düşük olmasının nedeninin olası yaptırımlar nedeniyle personelin vakaların hepsini rapor etmemesi olduğunu belirtti.
but the figure is low, he says, because staffers do not report all the cases, due to possible sanctions.
Şubat ayında albay muammer kaddafi'ye karşı ayaklanmalar ilk başladığında, türkiye yaptırımlar ve nato müdahalesine soğuk bakıyordu.
when the uprising against colonel muammar qaddafi began in february, turkey looked coolly on sanctions and nato intervention.
İki başkent arasındaki seferler, bm'nin 1992 yılında eski yugoslavya'ya uyguladığı yaptırımlar sonrasında askıya alınmıştı.
flights between the two capitals were suspended in 1992 following un sanctions imposed on the former yugoslavia.