Vous avez cherché: sapıklıktan (Turc - Espagnol)

artık doğruluk, sapıklıktan ayrılmıştır.
la buena dirección se distingue claramente del descarrío.

doğruluk, sapıklıktan seçilip belli olmuştur.
la buena dirección se distingue claramente del descarrío.

gerçeğin dışında sapıklıktan başka ne vardır?
y ¿qué hay más allá de la verdad, sino el extravío?

sen de o zalimlere sapıklıktan başkasını arttırma."
a los impíos ¡no hagas sino extraviarles más!»

Öyleyse haktan sonra sapıklıktan başka ne var?
y ¿qué hay más allá de la verdad, sino el extravío?

Şüphesiz, doğruluk (rüşd) sapıklıktan apaçık ayrılmıştır.
la buena dirección se distingue claramente del descarrío.

hak'tan sonra, sapıklıktan başka ne kalır ki?
y ¿qué hay más allá de la verdad, sino el extravío?

doğru yol, sapıklıktan, hak batıldan ayrılıp belli olmuştur.
la buena dirección se distingue claramente del descarrío.

artık haktan (ayrıldıktan) sonra sapıklıktan başka ne kalır?
y ¿qué hay más allá de la verdad, sino el extravío?

(Şeytan'ın) kardeşleri ise, onları sapıklığa sürüklerler, sonra peşlerini bırakmazlar.
a sus hermanos, en cambio, persisten en mantenerles descarriados.