Da traduttori professionisti, imprese, pagine web e archivi di traduzione disponibili gratuitamente al pubblico.
knock on the door.
kapıyı çal.
Ultimo aggiornamento 2014-02-01
Frequenza di utilizzo: 1
Qualità:
i heard someone knock on the door.
birisinin kapıya tıklattığını duydum.
Ultimo aggiornamento 2014-02-01
Frequenza di utilizzo: 1
Qualità:
suddenly there was a knock on the door
biglang may kumatok sa may pintuan
Ultimo aggiornamento 2021-08-08
Frequenza di utilizzo: 1
Qualità:
Riferimento:
knock on the door before entering the room.
odaya girmeden önce kapıyı tıklat.
Ultimo aggiornamento 2014-02-01
Frequenza di utilizzo: 1
Qualità:
Riferimento:
please knock on the door before you enter.
lütfen girmeden önce kapıyı çalın.
Ultimo aggiornamento 2014-02-01
Frequenza di utilizzo: 1
Qualità:
Riferimento:
however, since this is serbia, i'll knock on wood ...
fakat burası sırbistan, o yüzden yine de tahtaya vurmak lazım.
Ultimo aggiornamento 2016-01-20
Frequenza di utilizzo: 1
Qualità:
Riferimento:
or troops will knock on people's doors and ask if they have anything to turn in.
veya askerler evlerin kapılarını çalarak teslim etmek istedikleri birşey olup olmadığını soruyorlar.
Ultimo aggiornamento 2016-01-20
Frequenza di utilizzo: 2
Qualità:
Riferimento:
haşmet knocks on every door with his script.
sonunda bir yapımcıyı ikna eder.
Ultimo aggiornamento 2020-05-17
Frequenza di utilizzo: 1
Qualità:
Riferimento:
bih watchful as croatia knocks on eu's door
hırvatistan ab'nin kapısını çalarken bh dikkatle izliyor
Ultimo aggiornamento 2016-01-20
Frequenza di utilizzo: 1
Qualità:
Riferimento:
"we must change the practice of forcing an investor to knock on ten different doors ... to obtain relevant permission for research," basic said.
basiç, "yatırımcıyı ... ilgili araştırma iznini almak için on farklı kapı çalmak zorunda bırakan uygulamayı değişmemiz gerekiyor." dedi.
Ultimo aggiornamento 2016-01-20
Frequenza di utilizzo: 2
Qualità:
Riferimento:
Attenzione: contiene formattazione HTML nascosta
"good-neighbourliness means that when i want to enter your airspace i will first knock on the door, and say 'i am entering your airspace'.
papandreu buna yanıt olarak, "İyi komşuluk, ben senin hava sahana girmek istediğimde önce kapını çalıp 'hava sahana giriyorum' demektir.
Ultimo aggiornamento 2016-01-20
Frequenza di utilizzo: 1
Qualità:
Riferimento:
Attenzione: contiene formattazione HTML nascosta
the arctic -- a beautiful system -- a regulating biome at the planetary level, taking the knock after knock on climate change, appearing to be in a good state.
kuzey kutbu - güzel bir sistem - gezegen seviyesinde düzenleyici bir canlı topluluğu, iklim değişikliğinden darbe üstüne darbe alan, iyi bir durumda görünüyor.
Ultimo aggiornamento 2015-10-13
Frequenza di utilizzo: 1
Qualità:
Riferimento:
julia sweeney performs the first 15 minutes of her 2006 solo show letting go of god. when two young mormon missionaries knock on her door one day, it touches off a quest to completely rethink her own beliefs.
julia sweeney 2006 yılındaki solo gösterisi olan "tanrı'dan vazgeçmek" şovunun ilk 15 dakikasını sergiliyor. bir gün kapısını çalan iki genç mormon misyoner, onu kendi inançlarını yeniden irdelemek yolunda bir arayışa yöneltiyor.
Ultimo aggiornamento 2015-10-13
Frequenza di utilizzo: 1
Qualità:
Riferimento:
Attenzione: contiene formattazione HTML nascosta
"by passing this law, bih's representatives will show their citizens that the days of the knock on the door by the communist secret police are over," high representative paddy ashdown told the press on 16 september.
yüksek temsilci paddy ashdown 16 eylül'de basına verdiği demeçte, "bu yasanın geçirilmesiyle bh temsilcileri, vatandaşlarına komünist gizli servisinin ansızın kapılarını çaldığı günlerin geride kaldığını gösterecekler," dedi.
Ultimo aggiornamento 2016-01-20
Frequenza di utilizzo: 1
Qualità:
Riferimento:
Attenzione: contiene formattazione HTML nascosta
"the risk is that, despite the rebalancing achieved so far, the renewed deleveraging of the eurozone financial sector could trigger destabilising capital outflows from many emerging european economies, with negative knock-on effects on growth and public finance."
"risk şu ki, bugüne kadar elde edilen yeniden dengelemeye rağmen, avro bölgesi finans sektörünün risklerinin düşmesi, gelişmekte olan bir çok avrupa ekonomisinden istikrar bozucu seviyede sermaye çıkışına yol açabilir ve bu da büyüme ve kamu maliyesi üzerinde olumsuz zincirleme etkiler yaratabilir."
Ultimo aggiornamento 2016-01-20
Frequenza di utilizzo: 1
Qualità:
Riferimento:
Attenzione: contiene formattazione HTML nascosta