Hai cercato la traduzione di praying da Inglese a Turco

praying
dua

i am praying.
dua ediyorum.

a worshipper from praying?
baksana şu namaz kılan, o mükemmel kulu engelleyen kimseye,

so woe to the praying ones,
vay haline o namaz kılanların ki,

they were together while praying.
dua ederken, namaz kılarken birlikteydiler.

choose a moderate way of praying.
[59,22-24; 25,60]

praying at dawn for god's pardon,
onlar seher vakitlerinde allah'tan bağışlanma dilerlerdi.

tom seemed to be praying to himself.
tom kendine dua ediyor gibi görünüyordu.

these include massage, dancing and praying.
bunlar, masajı, dans etmeyi ve dua etmeyi kapsıyor.

and entered where david was (praying).
davud'un yanına girdiklerinde onlardan irkilmişti.

in fact, we were praying to nothing before.”
"bizden uzaklaştılar; hayır, biz zaten önceleri hiçbir şeye kulluk etmiyorduk" derler.

i tried praying. i swear i tried praying.
dua etmeyi denedim. yemin ederim denedim.

what will happen if the praying person is rightly guided
bir düşün, ya o doğru yolu bulup giderse.

therefore remember me (by praying, glorifying, etc.).
anın beni ki, anayım sizi.

haply in praying to my lord i will not be deprived."
rabbime yalvarışımda mahrum kalmayacağımı umarım."

i am praying for the peace of his soul," walesa said.
ruhu şad olsun." dedi.

i asked her how she did this. was it the power of praying?
anneanneme bunu nasıl yaptığını, duaların gücüyle mi alakalı olduğunu sordum.

or, i want to look at anxiety, because people are praying for anxiety.
veya kaygıya bakmak istiyorum çünkü insanlar kaygılı oldukları için dua ediyorlar.

then these men assembled, and found daniel praying and making supplication before his god.
ona tuzak kuran adamlar hep birlikte oraya gittiklerinde, onu tanrısına dua edip yalvarırken gördüler.

in fact, we were praying to nothing before.” thus god sends the disbelievers astray.
daha doğrusu, biz, taptıklarımızın bir hiç olduğunu, şimdi anladık.meğerse bizim taptıklarımız, bir hiçten ibaretmiş.”İşte allah, kâfirleri böyle şaşırtır. [6,23]