Hai cercato la traduzione di ben sana birsey sordum da Turco a Francese

kıyamam ben sana
je vous le dis kıyamam

ben sana öğüt verenlerdenim."
c'est le conseil que je te donne».

‹‹bugün ben sana baba oldum.
je publierai le décret; l`Éternel m`a dit: tu es mon fils! je t`ai engendré aujourd`hui.

doğrusu ben sana öğüt veriyorum" dedi.
c'est le conseil que je te donne».

ben sana cahillerden olmamanı tavsiye ederim.
je t'exhorte afin que tu ne sois pas du nombre des ignorants».

ben sana döndüm. ve elbette ki ben müslümanlardanım.
je me repens à toi et je suis du nombre des soumis».

sen çık (git), ben sana öğüt verenlerdenim."
c'est le conseil que je te donne».

beni hiç merak etmedin ben sana çok mesaj çektim cevap yazmadın
tu m'as oublié

Çabuk burayı terket; ben sana öğüt vermekteyim," dedi.
quitte (la ville). c'est le conseil que je te donne».

ben sana zahmet vermek istemem. İnşallah beni iyilerden bulacaksın."
tu me trouveras, si allah le veut, du nombre des gens de bien».

allah buyurdu: ben sana emretmişken seni secde etmekten alıkoyan nedir?
[allah] dit: «qu'est-ce qui t'empêche de te prosterner quand je te l'ai commandé?»

ben sana acele ettim (geldim) ki, hoşnud olasın" dedi.
et je me suis hâté vers toi, seigneur, afin que tu sois satisfait.

(hızır:) ben sana, benimle beraberliğe sabredemezsin, demedim mi? dedi.
[l'autre] répondit: «n'ai-je pas dit que tu ne pourrais pas garder patience en ma compagnie?»

eşeğe palan vurup uşağına, ‹‹haydi yürü, ben sana söylemedikçe yavaşlama›› dedi.
puis elle fit seller l`ânesse, et dit à son serviteur: mène et pars; ne m`arrête pas en route sans que je te le dise.

dedi: "bana uyacaksan, ben sana anlatmadıkça bana hiç bir şey hakkında soru sorma."
«si tu me suis, dit [l'autre,] ne m'interroge sur rien tant que je ne t'en aurai pas fait mention».

babacığım, ben sana rahman'dan bir azabın dokunmasından korkuyorum. o zaman, şeytanın dostu olursun.
o mon père, je crains qu'un châtiment venant du tout miséricordieux ne te touche et que tu ne deviennes un allié du diable».

"babacığım, ben sana rahman'dan bir azap dokunmasından, böylece şeytanın dostu haline gelmenden korkuyorum!"
o mon père, je crains qu'un châtiment venant du tout miséricordieux ne te touche et que tu ne deviennes un allié du diable».

"babacığım, gerçekten ben, sana rahman tarafından bir azabın dokunacağından korkuyorum, o zaman şeytanın velisi olursun."
o mon père, je crains qu'un châtiment venant du tout miséricordieux ne te touche et que tu ne deviennes un allié du diable».

ben sana karşı suç işlemedim. ama sen benimle savaşmaya kalkışmakla bana haksızlık ediyorsun. hakim olan rab, İsraillilerle ammonlular arasında bugün hakemlik yapsın.››
je ne t`ai point offensé, et tu agis mal avec moi en me faisant la guerre. que l`Éternel, le juge, soit aujourd`hui juge entre les enfants d`israël et les fils d`ammon!

(melek:) "ben, sana tertemiz bir erkek çocuğu vermek için görevlendirilmiş rabbinin bir elçisiyim," dedi.
il dit: «je suis en fait un messager de ton seigneur pour te faire don d'un fils pur».