Hai cercato la traduzione di boynuz da Turco a Inglese

boynuz
horn

boynuz sineği
haematobia irritans

boynuz gagalı kuş
hornbills

tom boynuz çaldı.
tom beeped the horn.

kam, eksantrik, armutçuk, mil dirseği, boynuz
cam

daha da yaşlandıklarında boynuz ileri doğru büyür.
and then as they grow older, the horns grow forward.

sonra gözlerimi kaldırıp baktım, dört boynuz vardı.
then lifted i up mine eyes, and saw, and behold four horns.

boynuz şeklindeki bölge tatlı nokta dediğimiz şeydir.
that horn-shaped region is what we call the sweet spot.

ben baktığım sırada bu boynuz kutsallarla savaşıyor ve onları yeniyordu.
i beheld, and the same horn made war with the saints, and prevailed against them;

teke grek kralıdır; gözleri arasındaki büyük boynuz birinci kraldır.
and the rough goat is the king of grecia: and the great horn that is between his eyes is the first king.

amy, bence bu senin tek boynuz at olduğun anlamına geliyor."
amy, i think this means you're a unicorn."

bu nedenle erkeklerin boynuz dönüşümleri eşzamanlı değildir ve yıl boyunca doğurgan dişilere rastlanır.
for this reason, males do not have their antler cycles in synchrony and some females are fertile at all times of the year.

komik boynuz şekilli şeyi de var, yine , bildiğim kadarıyla, bunu yapan ilk yemek kitabıyız.
and it's got this funny horn-shaped thing, which as far as i know, again, the first cookbook to ever do this.

sunağın kurban yakılan üst bölümünün yüksekliği dört arşın; üst bölümden yukarı doğru dört boynuz uzanacak.
so the altar shall be four cubits; and from the altar and upward shall be four horns.

kırılan boynuzun yerine çıkan dört boynuz, ulusundan çıkacak dört krallığı simgeliyor. ama ilk kral kadar güçlü olmayacaklar.
now that being broken, whereas four stood up for it, four kingdoms shall stand up out of the nation, but not in his power.

başkaldırı yüzünden günlük sunuya karşı çıkıldı. gerçek ayak altında çiğnendi. küçük boynuz yaptığı her şeyde başarılı oldu.
and an host was given him against the daily sacrifice by reason of transgression, and it cast down the truth to the ground; and it practised, and prospered.

‹‹gördüğün canavarla on boynuz fahişeden nefret edecek, onu perişan edip çıplak bırakacaklar. etini yiyip kendisini ateşte yakacaklar.
and the ten horns which thou sawest upon the beast, these shall hate the whore, and shall make her desolate and naked, and shall eat her flesh, and burn her with fire.

teke çok güçlendi, ama en güçlü olduğu sırada büyük boynuzu kırıldı. kırılan boynuzun yerine, göğün dört rüzgarına doğru çarpıcı dört boynuz çıktı.
therefore the he goat waxed very great: and when he was strong, the great horn was broken; and for it came up four notable ones toward the four winds of heaven.

kâhin sadok, kutsal Çadırdan yağ dolu boynuz kabı alıp süleymanı meshetti. boru çalınca bütün halk ‹‹yaşasın kral süleyman!›› diye bağırdı.
and zadok the priest took an horn of oil out of the tabernacle, and anointed solomon. and they blew the trumpet; and all the people said, god save king solomon.

1972 yılında bir sığın boynuzu bulundu ve 2002 yılında toplanan kıl örneklerinin dna analizi sonucu sığına ait olduğu anlaşıldı.
however, a moose antler was found in 1972 and dna tests showed that hair collected in 2002 was from a moose.