Da traduttori professionisti, imprese, pagine web e archivi di traduzione disponibili gratuitamente al pubblico.
‹‹sen bundan bir süre önce bir ayaklanma başlatıp dört bin tedhişçiyi çöle götüren mısırlı değil misin?››
bist du nicht der Ägypter, der vor diesen tagen einen aufruhr gemacht hat und führte in die wüste hinaus viertausend meuchelmörder?
bugünkü olaylardan ötürü ayaklanma suçundan yargılanmak tehlikesindeyiz. hiçbir gerekçesi olmayan bu kargaşanın hesabını veremeyeceğiz.››
denn wir stehen in der gefahr, daß wir um diese heutige empörung verklagt möchten werden, da doch keine sache vorhanden ist, womit wir uns solches aufruhrs entschuldigen könnten.
avşalom kurbanları keserken, davutun danışmanı gilolu ahitofeli de gilo kentinden getirtti. böylece ayaklanma güç kazandı. Çünkü avşalomu izleyen halkın sayısı giderek çoğalıyordu.
absalom aber sandte auch nach ahithophel, dem giloniten, davids rat, aus seiner stadt gilo. da er nun die opfer tat, ward der bund stark, und das volk lief zu und mehrte sich mit absalom.
allah, beyt-i haram (olan) kabe'yi insanlar için bir ayaklanma (kıyam evi) kıldı; haram ay'ı, kurbanı ve boyunlardaki gerdanlıkları da.
allah hat die ka'ba, das geschützte haus, zu einer stätte des gottesdienstes für die menschen gemacht, und (ebenso) den schutzmonat, die opfertiere und die (opfertiere mit den) halsgehänge(n).