検索ワード: menumpuk (インドネシア語 - トルコ語)

sudah menumpuk.
yığılıyorlar sonra.

tugas kita menumpuk.
yapacak çok işimiz var.

antrean sudah menumpuk.
İşlerim artıyor.

sial, pekerjaannya menumpuk. halo?
lanet olsun, bu iş nefes aldırmıyor.

jadi, co2 menumpuk di atmosfer.
böylece atmosferde co2 birikiyor.

banyak barang menumpuk disini.
ayrıca işçileri kamçılayın biraz.

..menumpuk, kau tahu, dia punya bayi.
bebeğimiz oldu.

asguard punya pekerjaan yang menumpuk.
paralı asker olarak halen bir işin var.

[jong kook menumpuk orang-orang]
hatta ondan da fazlası. sende yetenek, karizma ve taşaklar var.

salah satu dari hari-hari itu menumpuk.
İşler fena birikti.

aku benci saat dia menumpuk buku disini.
of ya, şuraya kitap sıkıştırmasından nefret ediyorum.

bergerak keluar, menumpuk di pintu itu.
İlerle, şu kapının yanına istiflenin.

hutang-hutang mereka semakin menumpuk.
oysa borç sadece binanı koruyor.

kau lihat tidak mereka sudah menumpuk?
nasıl çoğaldıklarını gördün mü?

tak ada orang yang bisa menumpuk buku seperti ini.
hiç bir insanoğlu bu şekilde kitap dizmez.

baiklah, kikir gigi kalian dan mari kita menumpuk.
- hadi herkes dişlerini bilesin de birbirimize sokulalım artık.

ada sampah menumpuk di kasur rusak di kebun.
bahçede çürüyen bir döşekte yığılmış bir sürü çöp var.

maaf aku tidak menelpon, kerjaan menumpuk di kantor.
seni arayamadığım için kusura bakma. İşlerim çok yoğundu.

pajak sudah menumpuk dan dia akan menjual rumah itu.
biz üniversitedeyken lily'nin annesi vefat etti. vergiler birikmeye başlamıştı, o da evi satmak zorunda kalacaktı.

ayolah! aku tak suka ketika dia menumpuk buku disini!
of ya, şuraya kitap sıkıştırmasınan nefret ediyorum.