検索ワード: tukisema (スワヒリ語 - トルコ語)

tukisema kwamba hatuna dhambi, tunajidanganya wenyewe na ukweli haumo ndani yetu.
günahımız yok dersek, kendimizi aldatırız, içimizde gerçek olmaz.

tukisema kwamba hatujatenda dhambi, tutakuwa tumemfanya mungu mwongo, na neno lake halimo ndani yetu.
günah işlemedik dersek, o'nu yalancı durumuna düşürmüş oluruz; o'nun sözü içimizde olmaz.

tukisema kwamba tuna umoja naye, na papo hapo twaishi gizani, tutakuwa tumesema uongo kwa maneno na matendo.
onunla paydaşlığımız var deyip de karanlıkta yürürsek, yalan söylemiş, gerçeğe uymamış oluruz.

ila, sisi tukisema ukweli kwa moyo wa mapendo tutakua zidi katika kila jambo kulingana na kristo ambaye ndiye kichwa;
tersine, sevgiyle gerçeğe uyarak bedenin başı olan mesihe doğru her yönden büyüyeceğiz.

na tukisema yalitoka kwa binadamu, watu wote hapa watatupiga mawe, maana wote wanaamini kwamba yohane alikuwa nabii."
yok eğer ‹İnsanlardan› dersek, bütün halk bizi taşa tutacak. Çünkü yahyanın peygamber olduğuna inanmışlardır.››

na tukisema, yalitoka kwa watu..." (waliogopa umati wa watu maana wote waliamini kwamba yohane alikuwa kweli nabii.)
yok eğer ‹İnsanlardan› dersek...›› halkın tepkisinden korkuyorlardı. Çünkü herkes yahyayı gerçekten peygamber sayıyordu.

je, mamlaka ya yohane ya kubatiza yalitoka kwa nani? je, yalitoka mbinguni ama kwa watu?" lakini wakajadiliana wao kwa wao hivi: "tukisema, yalitoka mbinguni, atatuuliza, basi, mbona hamkumsadiki?
yahyanın vaftiz etme yetkisi nereden geldi, tanrıdan mı, insanlardan mı?›› bunu aralarında şöyle tartışmaya başladılar: ‹‹ ‹tanrıdan› dersek, bize, ‹Öyleyse ona niçin inanmadınız?› diyecek.