検索ワード: gelmek (トルコ語 - クロアチア語)

gelmek
doći

Önümüzdeki yıl tekrar gelmek istiyorum." dedi.
siguran sam kako ću ponovno doći sljedeće godine" kazao je gost iz gevgelije, ivan kavazov.

Öyleyken siz, yaşama kavuşmak için bana gelmek istemiyorsunuz.
a vi ipak neæete da doðete k meni da život imate.

komut çıktısını görmezden gelmek için bunu işaretleyin. @ info
& naredba@ info

Ülke, İnternet suçları cenneti haline gelmek istemiyor."
"to je veliki problem za rumunjsku koja ne želi postati raj za internet kriminal", istaknuo je mclaughlin.

İlk engelse etnik ve siyasi bölünmelerin üstesinden gelmek olacak.
prva zapreka bit će nadvladavanje etničkih i političkih podjela.

hırvatistan eski yugoslavya devletleri arasındaki ihtilafların üstesinden gelmek için diyalog çağrısında bulundu.
hrvatska poziva na dijalog zbog nadvladavanja sukoba među državama bivše jugoslavije.

yunanlıların sigaradan daha çok sevdiği tek şey, ona karşı konan yasaları görmezden gelmek.
jedina stvar koju grci vole više od pušenja jest ignoriranje zakona protiv pušenja.

tabii ki, paralel yapıların olmadığı noktaya gelmek için adım adım ilerlemeliyiz." dedi.
naravno, moramo nastaviti s takvim koracima kako bi došli do točke na kojoj nema paralelnih struktura", istaknula je.

adaylar, yerel sdp destekçileriyle bir araya gelmek üzere Çarşamba günü osijek'teydiler.
oni su u srijedu boravili u osijeku, gdje su se sastali s lokalnim pristašama sdp- a.

ayrıca, gerçekle yüzleşmenin bölgedeki bölünmelerin üstesinden gelmek için gerekli bir ön şart olduğu konusunda da anlaştılar.
složili su se kako je sučeljavanje s istinom potreban preduvjet za nadvladavanje podjela u regiji.

gelecek yıl da gelmek isterim, buradaki atmosferi ve tabii ki müziği gerçekten seviyorum." dedi.
volio bih ponovno doći sljedeće godine, jer stvarno uživam u ovom ozračju i naravno u glazbi", kazao je talijan stefano setimes-u.

durumu yakından takip ediyoruz ve bunun üstesinden gelmek için elimizden geleni yapacağız," şeklinde konuştu.
pažljivo pratimo situaciju i učinit ćemo sve što je u našoj moći da je prevladamo", rekao je dokle.

"eskiden öyle priştine'ye gelmek veya gracanica'da araba kullanmak emniyetli değildi."
"ranije, nije bilo sigurno doći u prištinu ili voziti u gračanicu".

vicentijeviç, "o yıllarda sloboda'dan partizan'a gelmek kolay değildi." diyor.
"nije bilo jednostavno tih godina doći u partizan iz slobode", ističe vićentijević.

georgiou, büroda siyasi müdahaleyi önlemeye çalıştığında, başta logothetis ve georganta'dan gelmek üzere, direnişle karşılaştığını söyledi.
kada je krenuo sprječavati političko uplitanje u zavodu, kaže, naišao je na otpor, posebice od strane logothetisa, kao i georgante.

sonra İsa, öğrencilerine şunları söyledi: ‹‹ardımdan gelmek isteyen kendini inkâr etsin, çarmıhını yüklenip beni izlesin.
tada isus reèe svojim uèenicima: "hoæe li tko za mnom, neka se odrekne samoga sebe, neka uzme svoj križ i neka ide za mnom.

yeni kısıtlamalarla, makedonya'ya gelmek isteyenlerin herhangi bir ab ülkesine girmekte kullandıklarıyla aynı prosedürleri izlemeleri gerekecek. [arşiv]
nova ograničenja zahtijevat će da oni koji posjećuju makedoniju koriste iste procedure kao kada ulaze u zemlju eu. [arhivski snimak]

"e" ön eki, örneğin e-eğitim, e-adliye, e-ticaret, e-sağlık gibi kamusal yaşamın hemen tüm alanlarında baskın hale gelmekte.
prefiks "е" postaje dominantan u gotovo svim područjima javnog života, kao što su e-obrazovanje, e-sudovi, e-poslovanje i e-zdravstvo.