検索ワード: kimsenin suçu yok (トルコ語 - 英語)

bu insanların hiçbir suçu yok.
these people are anything but innocent.

Özürle suçu yok etmek hususunda olsun, yahut korkutma hususuna ait bulunsun.
as exemption or warning:

geri kalanlara da suç yok ama sakınmak şartıyla.
and if any delay, no sin shall be on him, for he who wardsoff (evil).

İki gün içinde acele edip de dönmek isteyenlere suç yok.
whosoever hastens on in two days, no sin shall be on him.

vasiyet edenin yanılmasından, suç işlemesinden ürküp aralarını bulana suç yok.
but he who feareth from a testator some unjust or sinful clause, and maketh peace between the parties, (it shall be) no sin for him.

miktarını tayin ettikten sonra gönül hoşluğuyla herhangi bir hususta uyuşursanız suç yok size.
and there is no blame upon you for what you mutually agree to beyond the obligation.

yok, eğer karıları evlerini bırakıp giderlerse yapacakları meşru bir şeyden dolayı size suç yok.
but if they leave (of their own accord), you will not be blamed for what they do with themselves in their own rights.

İki gün içinde acele edip de dönmek isteyenlere suç yok. geri kalanlara da suç yok ama sakınmak şartıyla.
but if any one hastens to leave in two days, there is no blame on him, and if any one stays on, there is no blame on him, if his aim is to do right.

ancak peşin alışverişte bulunuyor, malı, aranızda elden ele devrediyorsanız onu yazmamakta bir suç yok size.
and allah is well acquainted with all things. if ye are on a journey, and cannot find a scribe, a pledge with possession (may serve the purpose).

sayılı hac günlerinde allah'ı anın. İki gün içinde acele edip de dönmek isteyenlere suç yok.
and remember allah during the appointed days.

"minority report" filmindeyse; kehanetlerin, polisin suçu yok etmek adına rutin olarak kullanabileceği kadar güvenilir olduğu bir dünya tasvir edilmiştir.
the movie "minority report", imagined a world where prophecies were so reliable that they could be routinely used by police forces to eliminate crime.

geri kalanlara da suç yok ama sakınmak şartıyla. allah'tan sakının ve bilin ki siz, şüphe yok onun tapısında haşr edileceksiniz.
do not disobey him and remember that one day you shall be mustered before him.

bu müddeti geçirdikten sonra meşru bir surette kendiliklerinden dilediklerine varabilirler, bu hususta size bir suç yoktur artık.
after this appointed time, it is no sin for the relatives of the deceased to let the widows do what is reasonable.