プロの翻訳者、企業、ウェブページから自由に利用できる翻訳レポジトリまで。
la production de cocaïne au pérou et en bolivie en revanche a continué d’augmenter légèrement.
2007’de, toplamın yaklaşık yarısına karşılık gelen İspanya, avrupa’da hem ele geçirilen en büyük kokain miktarı hem de en fazla ele geçirme vakasını rapor eden ülke olmaya devam etmiştir.
on peut ainsi comprendre que le président vénézuélien ait provoqué par ses initiatives politiques au pérou des réactions plus importantes qu'ailleurs.
spekülasyonların yayılmasına sebep olan bir başka olay ise, pisco depreminden sonra dağıtılan balık konservelerinin üzerinden, chavez ve humala'nın fotoğraflarının çıkması oldu.
cette histoire a commencé en 1974, lorsque hugo chavez est arrivé au pérou au titre de cadet au sein de la délégation militaire du venezuela, pour commémorer les 150 ans de la bataille d'ayacucho.
herşey 1974 yılında, o zamanlar harp okulu öğrencisi olan chavez'in, venezuela askeri delegesi mensubu olarak, peru'nun özgürlüğünü kazandığı ayacucho savaşı'nın 150. yıl kutlama törenlerine katılmasıyla başladı.
a tort ou à raison, il a prétendu être le fédérateur de l'amérique latine autour de lui au sein d'une "révolution bolivarienne" en laquelle les intellectuels et les historiens du pérou ne croient pas.
doğru ya da yanlış latin amerika'yı bir araya getirmeye çalıştı, ki bunu venezuela entellektüelleri ve tarihçilerinin inanmadığı ve desteklemediği bolivar usülü devrim ile gerçekleştirdi.