検索ワード: plaintiffs (英語 - トルコ語)

the plaintiffs had charged the state with conducting illegal wiretaps in 1999 and 2000.
davacılar devleti 1999 ve 2000 yıllarında yasadışı olarak telefon dinlemekle suçlamışlardı.

the plaintiffs claimed the health workers had criminally defamed them by falsely accusing them of torture.
davacılar, sağlık görevlilerinin kendilerini yalan yere işkenceyle suçlayarak itibarlarını lekelediğini iddia ettiler.

so you have five million, that is, five million authors and five million plaintiffs is a massive lawsuit.
Şimdi elinizde 5 milyon yazar var ve 5 milyon davacı devasa bir toplu dava demek.

the plaintiffs argued this paper was transparent, which made it possible to see the way voters voted and violated the anonymity of the vote.
davacılar, kağıdın şeffaf olduğunu ve bu sayede seçmenlerin kime oy verdiğinin görülebildiğini ve oyların isimsizliğinin ihlal edildiğini savunmuşlardı.

the case was dismissed because the court decided that plaintiffs could not open a court case to establish the facts whilst they had the right to open a court case to demand action.
mahkeme, davacıların, eylem talep etmek üzere bir mahkeme davasını açma hakkına sahip oldukları gerçekleri tespit etmek üzere bir mahkeme davasını açamayacaklarını karar vermesinden dolayı reddedilmiştir.

the plaintiffs accused the dutch state of negligence, arguing that they knew what would happen to the bosnian muslims when they ordered them to leave a "safe area".
davacılar, "güvenli bir alanı" terk etme emri verdikleri bosnalı müslümanlara ne olacağını bildiklerini savunarak, hollanda devletini ihmalle suçladılar.

lawyers for the plaintiffs, however, say public documents show dutch military officials within the un blocked air support because they feared "friendly fire" could hit their soldiers.
ancak davacıların avukatları, halka açık belgelerin bm bünyesinde görevli hollandalı askeri yetkililerin "dost ateşinin" kendi askerlerini vurmasından korktukları için hava desteğini engellediklerini gösteriyor.

plaintiff
davacı