検索ワード: redeem (英語 - トルコ語)

he will redeem them.
ve onların çirkin davranışlarını örtüp gizlemesi içindir.

perhaps god will redeem them.
(tevbe ederlerse) umulur ki allah onların tevbesini kabul eder.

and god will redeem the believers, men and women.
allah inanan erkek ve kadınların tevbelerini kabul buyuracaktır.

and he shall redeem israel from all his iniquities.
fidyeyle o kurtaracaktır.

perhaps god will redeem them. god is forgiving and merciful.
onlar tövbe ederlerse umulur ki allah da onların tövbelerini kabul buyurur.Çünkü allah gafurdur, rahîmdir (affı, merhamet ve ihsanı boldur).

arise for our help, and redeem us for thy mercies' sake.
kurtar bizi sevgin uğruna!

he will redeem them. this is the greatest triumph in the sight of god,
bu, allah katında büyük bir nailiyettir, büyük bir başarıdır. [3,185]

i can redeem this painting, just continuing on, doing layers upon layers.
bunun üzerine kat kat devam ederek tekrardan farklı bir resim yapabilirim.

in my view, it is this kind of world that can redeem the soul of poor people.
benim bakışıma göre, bu fakir insanların ruhlarını kurtarabilmeniz için dünya bu tarzda olmalı.

none of them can by any means redeem his brother, nor give to god a ransom for him:
tanrıya fidye veremez.

god intends to redeem you, but those who follow their desires want you to turn away utterly.
allah sizin kendisine yönelişinize karşılık vermek ister; heva ve heveslerine uyanlar ise sizin büsbütün sapıtmanızı ister

and if a man will at all redeem ought of his tithes, he shall add thereto the fifth part thereof.
kim ondalığının bir bölümünü geri almak isterse, değerinin üzerine beşte bir fazlasını katarak ödemelidir.

and i will deliver thee out of the hand of the wicked, and i will redeem thee out of the hand of the terrible.
acımasızın avucundan kurtaracağım.››

god intends to make things clear to you, and to guide you in the ways of those before you, and to redeem you.
allah size (bilmediklerinizi) açıklamak ve sizi, sizden önceki (iyi) lerin yollarına iletmek ve sizin günahlarınızı bağışlamak istiyor.

notwithstanding the cities of the levites, and the houses of the cities of their possession, may the levites redeem at any time.
‹‹ ‹ancak levililer kendilerine ait kentlerde sattıkları evleri her zaman geri alma hakkına sahiptirler.

who gave himself for us, that he might redeem us from all iniquity, and purify unto himself a peculiar people, zealous of good works.
mesih bizi her suçtan kurtarmak, arıtıp kendisine ait, iyilik etmekte gayretli bir halk yapmak üzere kendini bizim için feda etti.

god will punish the hypocrites, men and women, and the idolaters, men and women. and god will redeem the believers, men and women.
(allah bu emaneti insana vermek suretiyle), münafık erkeklere ve münafık kadınlara, müşrik erkeklere ve müşrik kadınlara azap edecek, inanan erkeklerin ve inanan kadınların da tevbesini kabul buyuracaktır.

god intends to make things clear to you, and to guide you in the ways of those before you, and to redeem you. god is most knowing, most wise.
allah, size her şeyi açıklamak ve size, sizden öncekilerin yollarını göstermek ve tövbenizi kabul etmek ister ve allah, her şeyi bilir, hüküm ve hikmet sahibidir.

he who groweth (in goodness), groweth only for himself, (he cannot by his merit redeem others).
arınıp temizlenen, kendi benliği için arınıp temizlenir.

and the kinsman said, i cannot redeem it for myself, lest i mar mine own inheritance: redeem thou my right to thyself; for i cannot redeem it.
adam, ‹‹bu durumda yakın akrabalık görevini yapamam; yaparsam kendi mirasımı tehlikeye atmış olurum›› dedi. ‹‹bana düşen akrabalık görevini sen yüklen. Çünkü ben yapamam.››