検索ワード: zainteresovanost (セルビア語 - トルコ語)

bilo bi nemoguće da su mnoge strane izrazile zainteresovanost da postanu učesnici u procesu.
pek çok taraf süreçte oyuncu rolü oynamak istediğini belirtseydi bu mümkün olmazdı.

program će omogućiti korisnicima interneta da izmere emotivnu zainteresovanost koju drugi korisnici pokažu tokom razgovora.
bu program da İnternet kullanıcılarına diğerlerinin sohbet sırasında ifade ettikleri duygusal ilgiyi ölçme olanağı sağlayacak.

albanija je takođe potvrdila zainteresovanost za izgradnju elektrane snage 400 mw na kosovu koja bi koristila lokalni ugalj.
arnavutluk, kosova'da yerli kömürün kullanılacağı 400 mw'lık bir elektrik santrali kurmakla ilgilendiğini de doğruladı.

posle sastanka sa finijem, kosumi je istakao zainteresovanost kosovske vlade za razvoj ekonomskih odnosa sa italijom.
kosumi ise fini ile görüşmesinden sonra, kosova hükümetinin İtalya ile olan ekonomik işbirliğini geliştirmeye duyduğu ilgiyi vurguladı.

janša je sa svoje strane izrazio spremnost svoje zemlje da pomogne bih u procesu evroatlantske integracije i ponovio zainteresovanost slovenačkih investitora za bih.
jansa da, ülkesinin bh'nin avrupa- atlantik entegrasyon sürecine yardım etmeye hazır olduğunu belirterek sloven yatırımcıların bh ile ilgilendiğini yineledi.

saša mirković, predsednik aosicijacije nezavisnih elektronskih medija, rekao je da je sa smenom ugričića zainteresovanost političkih aktera za nikolaidisa nestala.
bağımsız elektronik medya derneği başkanı sasa mirkoviç, ugriciç'in görevden alınmasıyla, siyasi aktörlerin nikolaidis'e olan ilgisinin sona erdiğini söyledi.

tokom sastanka, Å mit je ponovio zainteresovanost svoje zemlje za zapadni balkan i njenu spremnost da pomogne održivi razvoj regiona.
toplantıda schmid, ülkesinin batı balkanlar'a olan ilgisini ve bölgede sürdürülebilir bir kalkınmaya yardım etme istediğini tekrarladı.

tokom posete tirani, predsednik ebrd-a Žan lemijer potvrdio je zainteresovanost te institucije za razvojne projekte u albaniji. [afp]
tiran'ı ziyaret eden ebrd başkanı jean lemierre, kurumun arnavutluk'taki kalkınma projeleriyle ilgilendiğini doğruladı. [afp]

međutim, deset kompanija -- uglavnom naftne kompanije iz velike britanije, austrije, rumunije i srbije -- nagovestilo je svoju zainteresovanost.
ancak on firma -- çoğunlukla İngiltere, avusturya, romanya ve sırbistan'dan petrol şirketleri -- ilgi sinyalleri verdi.

harnis je u sredu (7. maj) izjavio da se uspostavljanjem takvog fonda naglasava zainteresovanost sjedinjenih drzava za resavanje najvećih problema sa kojima se suočava pokrajina.
7 mayıs Çarşamba günü yaptığı açıklamada harnish, söz konusu fonun ayrılmasının abd'nin bölgedeki en büyük baskı unsuru sorunun çözülmesi yolundaki ilgisini gösterdiğini söyledi.

"ovo nije lako pitanje, međutim postoji želja da se ono reši", izjavio je izaslanik, dodajući da vidi veliku zainteresovanost da se preduzmu koraci za njegovo rešavanje.
"bu kolay bir mesele değil, ancak çözme yönünde arzu var." diyen elçi, sorunu çözme yolunda çaba sarfetmeye büyük ilgi gördüğünü de sözlerine ekledi.

„hrvatska i kosovo imaju političku obavezu da promovišu ekonomsku saradnju, ali smo istakli zainteresovanost hrvatskih privrednika da ulažu u kosovo,“ rekao je za setimes hrvatski ambasador u prištini zoran vodopija.
hırvatistan'ın priştine büyükelçisi zoran vodopija, setimes'a verdiği demeçte, "hırvatistan ve kosova, ekonomik işbirliğinin geliştirilmesi yönünde siyasi bir karar aldı, ancak hırvat işadamlarının da kosova'ya yatırım yapmak istediği görülüyor," dedi.

davitkovski: ne plašimo se konkurencije, ali nepravedna konkurencija javnih univerziteta nas zabrinjava. mada postoji 12-13 javnih i nekoliko privatnih pravnih fakulteta, zainteresovanost za upis na naš fakultet je takva da postoje po tri kandidata za jedno mesto.
davitkovski: rekabetten korkmuyoruz ancak devlet üniversitelerinden gelen haksız rekabet bizi endişelendiriyor. 12-13 adet devlet ve çok sayıda özel hukuk fakültesi olmasına rağmen, okulumuza başvuruya gösterilen ilgi üç kişiye tek bir yer düşecek şekildedir.