検索ワード: söyleyenlerdensen (トルコ語 - ヒンズー語)

gökyüzünden parçalar düşür üstümüze eğer doğru söyleyenlerdensen.
तो अगर तुम सच्चे हो तो हम पर आसमान का एक टुकड़ा गिरा दो

firavun, apaçık delille geldiysen ve doğru söz söyleyenlerdensen göster o delili dedi.
तो तू बनी ईसराइल को मेरे हमराह करे दे फिरऔन कहने लगा अगर तुम सच्चे हो और वाक़ई कोई मौजिज़ा लेकर आए हो तो उसे दिखाओ

bizim gibi bir insandan başka bir şey de değilsin sen. doğru söyleyenlerdensen bir delil göster bize.
तुम भी तो आख़िर हमारे ही ऐसे आदमी हो पस अगर तुम सच्चे हो तो कोई मौजिज़ा हमारे पास ला (दिखाओ)

onlar, sen demişlerdi, bizi mabutlarımızdan vaz geçirmeye mi geldin, doğru söyleyenlerdensen bize vaadettiğini getir başımıza artık.
उन्होंने कहा, "क्या तू हमारे पास इसलिए आया है कि झूठ बोलकर हमको अपने उपास्यों से विमुख कर दे? अच्छा, तो हमपर ले आ, जिसकी तू हमें धमकी देता है, यदि तू सच्चा है।"

"eğer doğru söyleyenlerden idiysen, bize melekleri getirmeliydin."
अगर तू अपने दावे में सच्चा है तो फरिश्तों को हमारे सामने क्यों नहीं ला खड़ा करता