検索ワード: he said that he must finish the work by noon (英語 - トルコ語)

he said that he must finish the work by noon.
Öğleye kadar işi bitirmek zorunda olduğunu söyledi.

he said that he must see the manager.
müdürü görmesi gerektiğini söyledi.

he'll probably finish the work by tomorrow.
o, işi muhtemelen yarına kadar bitirecektir.

i had to finish the work by yesterday.
ben düne kadar işi bitirmek zorunda kaldım.

he said that he had seen the picture before.
resmi daha önce gördüğünü söyledi.

he said that he was hungry.
o, aç olduğunu söyledi.

he said that he had met her on the previous day.
onunla evvelsi gün görüştüğünü söyledi.

he said that he was very happy.
o, çok mutlu olduğunu söyledi.

i have to finish the work by four o'clock.
saat dörde kadar işi bitirmem gerekiyor.

he said that he did not know about the extermination camps.
toplama kampları hakkında bir şey bilmediğini söyledi.

he said that he had a lot of money.
bir sürü parası olduğunu söyledi.

he said that he had left his wallet at home.
cüzdanını evde bıraktığını söyledi.

he said that he had arrived there that morning.
o sabah oraya geldiğini söyledi.

he said that he had met her, which was a lie.
onunla karşılaştığını söyledi, bu bir yalandı.

he said that he had been in california for ten years.
o, on yıl boyunca kaliforniya'da olduğunu söyledi.

he said that he disliked me, but that he needed my help.
o benden hoşlanmadığını fakat yardımıma ihtiyacı olduğunu söyledi.

he said that he gets up at 6 o'clock every day.
o her gün saat altıda kalktığını söyledi.

he said that he wants the gift to be used to keep caltech at the forefront of research and technology.
bağışın caltech'in araştırma ve teknolojide bulunduğu önder konumunu korumasında kullanılmasını istediğini söyledi.

he said that he was hungry, and that he wanted to go home to dinner.
o aç olduğunu ve yemeğe eve gitmek istediğini söyledi.

he said that he was tired and that is why he'd like to go home earlier.
o yorgun olduğunu söyledi ve eve erken gitmek istemesinin nedeni budur.