検索ワード: isolate (英語 - トルコ語)

isolate
yalıtmak

isolate patient)
İzole hasta)

is it necessary to isolate the patients hiv/aids
hiv/aids hastasını diğer hastalardan izole

we can isolate just the photographs, and we now see those.
sadece fotoğrafları seçebiliriz ve bunları görüntüleyebiliriz.

just like this, students can isolate anybody and dissect any way you want to.
tıpkı böyle, öğrenciler istedikleri organları alıp istedikleri gibi kesebilirler.

he urged ankara to undertake political and economic measures to isolate the group.
gates ankara'ya grubu izole etmek için siyasi ve ekonomik tedbirlere başvurma çağrısında bulundu.

new station structures should not isolate the current cultural heritage in the vicinity of them.
yeni istasyon yapıları, çevresindeki mevcut kültürel mirası izole etmemelidir.

the connection between harry and voldemort leads harry to further isolate himself from his friends.
kehanetin, kendisi ile lord voldemort arasındaki bağlantının anahtarı olduğunu bilmeyen harry küreyi eline alır.

by using specific short sequences of dna, pcr can isolate and exponentially amplify a targeted region of dna.
pcr, özel kısa dna dizileri kullanılarak, dna’nın hedef seçilen bir bölgesini izole edebilir ve onu aşırı derecede büyütebilir.

if you actually insulate and isolate the machinery of the ship from the hull, you can reduce that noise by 99 percent.
makineyi tekne gövdesinden tamamen izole ederseniz, gürültüyü yüzde 99 azaltabilirsiniz.

local authorities in a northern romanian city refuse to yield to protests over a concrete wall that will isolate the local roma community.
romanya'nın kuzeyindeki bir kentin yerel makamları, yerel roman toplumunu tecrit edecek bir beton duvarla ilgili protestolara boyun eğmeyi reddediyor.

during his search for argon, ramsay also managed to isolate helium for the first time while heating cleveite, a mineral.
argon üzerindeki çalışmalarını sürdürürken ramsay, bir taraftan da kleveyit mineralini ısıtırken helyumu ilk kez izole etmeyi başardı.

kosovo's leaders have expressed hope that it will isolate the belgrade-sanctioned institutions and help pristina extend its authority.
kosovalı liderler, bunun belgrad'ın yaptırımındaki kurumları izole edip priştine'nin otoritesini genişletmesine yardımcı olmasını umduklarını belirttiler.

technicians at the bulgarian food safety agency laboratory work to isolate bacterial and other threats to the food supply. [reuters]
bulgaristan gıda güvenliği dairesi laboratuvarında çalışan teknisyenler, gıda stoklarındaki bakteri ve benzeri tehditleri izole etmeye çalışıyor. [reuters]

a key part of that policy is to isolate the islamic republic economically in order to raise the cost its nuclear programme, with the hope that these costs will prompt officials to reconsider the merits.
bu politikanın temel bir unsuru da, İran İslam cumhuriyeti'ni ekonomik anlamda yalnız bırakarak nükleer programın maliyetinin artmasını sağlamak. batı, bu yüksek maliyetlerin İranlı yetkilileri programın getireceklerini tekrar düşünmeye sevketmesini umuyor.

* césar milstein and georges köhler reported their discovery of how to use hybridoma cells to isolate monoclonal antibodies, effectively beginning the history of monoclonal antibody use in science.
* césar milstein ve georges köhler etkin bilim monoklonal antikor kullanımı tarihine başlayan monoklonal antikorlar izole etmek için hibridoma hücrelerini kullanımını nasıl keşfettiklerini rapor etti.

turkey invested a lot in cultivating its relationship with syria, often resisting calls by the united states to isolate the regime for its ties to iran, meddling in lebanon and iraq, and its support for hamas.
türkiye, abd'nin suriye'nin İran ile olan bağlantıları, lübnan ve irak'taki arabuluculuk faaliyetleri ve hamas'a verdiği destek yüzünden rejimi tecrit etme çağrılarına sık sık direnerek, suriye ile ilişkilerine büyük yatırım yaptı.

the first step is the extraction of dna from the organism known to have the trait of interest. the second step is gene cloning, which will isolate the gene of interest from the entire extracted dna, followed by mass production of the cloned gene in a host cell.
İlk adım, ilgi çekici özelliğe sahip olduğu bilinen organizmadan dna çıkarılmasıdır. İkinci adım, çıkarılan dna'nın tamamından ilgi genini izole edecek olan gen klonlama ve ardından klonlanmış genin konak hücrede seri üretimidir.

he said he plans to point out that bih is facing a stark choice this autumn: "to continue down the road to the eu and play a role in the region or to isolate itself further from both".
yetkili, bh'nin bu sonbaharda hayati bir seçimle karşı karşıya olduğuna işaret etmeyi planladığını söyledi: "ab'ye giden yolda devam ederek bölgede bir role sahip olmak ya da kendisini her ikisinden de tecrit etmek."

1. when the rectified ac input is at the peak, all 3 sections of the leds are in series. at that moment, the current through all the leds are the same. when the rectified ac input is not at the peak, some leds are not driven by the input. because there is a large capacitor in parallel with the leds, the capacitor will maintain that peak current even if those leds are not driven by the input . so the currents through all 3 sections of the leds are almost equal. 2. tps92410 adim pin is not isolate
1. düzeltilmiş ac girişi zirvede olduğunda, led'lerin 3 bölümünün tümü seri halindedir. o anda, tüm led'lerden geçen akım aynıdır. düzeltilmiş ac girişi zirvede olmadığında, bazı led'ler giriş tarafından çalıştırılmaz. led'lere paralel büyük bir kondansatör olduğundan, kondansatör, bu led'ler giriş tarafından çalıştırılmasa bile bu tepe akımı koruyacaktır. dolayısıyla, led'lerin 3 bölümündeki akımlar neredeyse eşittir. 2. tps92410 adim pini izole değil