검색어: wesen (독일어 - 터키어)

eine katze ist kein menschliches wesen!
kedi bir insan değildir.

du bist nur ein menschliches wesen wie wir.
"sen ancak büyülenmişin birisin. bizim gibi bir insandan başka bir şey değilsin.

und prächtige, gleichaltrige (weibliche wesen)
doğrusu, allah'a karşı gelmekten sakınanlara kurtuluş, bahçeler, bağlar, yaşıtlar ve dolu kadehler vardır.

darin sind gute schöne (weibliche wesen)
her ikisinde de iyilikler, güzellikler vardır.

ein menschenähnliches wesen aus mahjongg-spielsteinen.name
name

er stellte sich ihr als wohlgestaltetes menschliches wesen dar.
(o) ona düzgün bir insan şeklinde göründü.

sie sagten: "ihr seid nur menschliche wesen wie wir.
"siz de ancak bizim gibi birer insansınız.

und allah machte euch aus euren eigenen wesen partnerwesen.
allah kendilerinizden, insan kardeşlerinizden size eşler yarattı.

bin ich etwas anderes als ein menschliches wesen und ein gesandter?
ben elçi olan bir insandan başka bir şey miyim ki."

und bei ihnen sind gleichaltrige (weibliche wesen), die ihre blicke zurückhalten.
onların beraberinde, gözleri kocalarından başkasını görmeyen yumuşak bakışlı, aynı yaşta güzeller vardır.

jene, die ihr statt allah ruft, sind selbst erschaffene (wesen) wie ihr.
allah dışındaki yakardıklarınız sizin gibi kullardır.

sie rufen ja statt seiner weibliche wesen an, sie rufen ja einen rebellischen satan an,
allah'tan başka onlar sadece bir kısım kadınlara tapıyorlar ve onlar, aslında allah’ın lânet ettiği o inatçı şeytandan başkasına yalvarmıyorlar. [53,19; 43,19; 37,158-159; 34,41]

weser
weser