검색어: praebuit (라틴어 - 터키어)

quievitque regnum iosaphat et praebuit ei deus pacem per circuitu
yehoşafatın ülkesi ise barış içindeydi. Çünkü tanrısı her yandan onu esenlikle kuşatmıştı.

introduxitque eum in domum suam et pabulum asinis praebuit ac postquam laverunt pedes suos recepit eos in conviviu
onları evine götürdü, eşeklerine yem verdi. konuklar ayaklarını yıkadıktan sonra yiyip içtiler.

tantamque copiam praebuit argenti in hierusalem quasi lapidum et cedrorum tantam multitudinem velut sycaminorum quae gignuntur in campestribu
onun krallığı döneminde yeruşalimde gümüş taş değerine düştü. sedir ağaçları Şefeladaki yabanıl incir ağaçları kadar bollaştı.

erat autem berzellai galaadites senex valde id est octogenarius et ipse praebuit alimenta regi cum moraretur in castris fuit quippe vir dives nimi
barzillay çok yaşlıydı, seksen yaşındaydı. kral mahanayimde kaldığı sürece, geçimini o sağlamıştı. Çünkü barzillay çok varlıklıydı.

ad filios assyriorum praebuit inpudenter ducibus et magistratibus ad se venientibus indutis veste varia equitibus qui vectabantur equis et adulescentibus forma cunctis egregi
o da hepsi de genç, yakışıklı asurlulara -valilere, komutanlara, iyi donanmış savaşçılara, atlılara- gönül verdi.