검색어: възрастните (불가리어 - 터키어)

сред възрастните лица.
gruba ayrılabilir.

(22% от възрастните европейци)
yaşam boyu yaygınlık: en az 71 milyon (avrupalı yetişkinlerin % 22’si)

(2,8 % от възрастните европейци)
yaşam boyu yaygınlık: yaklaşık 9,5 milyon (avrupalı yetişkinlerin % 2,8’i)

Кой трябва да се грижи за възрастните?
yaşlılara kim bakacak?

Тенденции в употребата на канабис сред възрастните лица
yetişkinler arasında esrar kullanımındaki eğilimler

Междувременно възрастните жени засаждат пшеница в саксии.
bu arada yaşlı kadınlar da saksılara buğday dikiyorlar.

(0.7—0.8 % от възрастните) и през 2001 г.
bu durum, esrar kullanım kalıplarında daha fazla dikkat gerektiren önemli bir uzun vadeli değişim anlamına gelebilir.

Събитието развълнува възрастните не по-малко от децата.
etkinlik, çocuklar kadar yetişkinlerin de beğenisini topluyor.

Членовете на общността почитат най-възрастните, като им целуват ръка.
cemaat üyeleri, en yaşlıları ellerini öperek onurlandırıyorlar.

Проучванията показват, че броят на възрастните хора без доход е тревожен.
yapılan araştırmalar hiçbir geliri olmayan yaşlı nüfus sayısının endişe verici düzeyde olduğunu gösteriyor.

Особено силно засегнати ще бъдат младежите, възрастните и вдовиците."
Özellikle çocuk, dul ve yaşlılar bundan çok ciddi biçimde etkilenecek."

Отсега нататък възрастните вече няма да могат да споделят проблемите си с Пападаки.
yaşlılar artık sorunlarını papadaki'ye anlatamayacak.

Лекарите съветват децата и възрастните да избягват да излизат навън през обедните часове.
doktorlar çocuklara ve yaşlılara güneşin en etkili olduğu saatlerde dışarı çıkmamalarını tavsiye ediyor.

Недостигът на млади работещи оставя възрастните без достатъчно финасова подкрепа за техните пенсии.
genç işçilerin az sayıda olması, yaşlıları emekli maaşlarına yeterli destekten yoksun bırakıyor.

"Само в много изключителни случаи възрастните мохамедани търсят подслон в такива домове.
gjorgoski, "müslüman yaşlılar ancak çok istisnai durumlarda bu evlere veriliyor.

Възможностите за грижи за възрастните хора са ограничени. [Никола Барбутов/setimes]
yaşlılara yönelik bakım hizmetleri konusunda imkânlar kısıtlı. [nikola barbutov/setimes]

В същото време възрастните хора живеят с мизерни пенсии, като близо 190 000 пенсионери получават по 90 евро месечно.
diğer taraftan yaşlılar oldukça düşük emekli aylıklarıyla geçinmeye çalışıyor.

Ученици се присъединиха към възрастните на барикадите в Северно Косово. [Лаура Хасани/setimes]
kuzey kosova'da barikatlardaki yetişkinlere okul çocukları da katıldı. [laura hasani/setimes]

Разпространение на употребата някога през живота: почти 11 млн., или около 3,5 % от възрастните европейци
buna ek olarak, en yeni veriler, özellikle yüksek yaygınlıkla esrar kullanılan ülkelerde, esrar kullanımının daha kararlı bir etaba doğru ilerlediğine veya hatta düşmekte olduğuna işaret etmektedir.

Разпространение на употребата някога през живота: почти 11 млн. (3,3 % от възрастните европейци)
düzenli ve yoğun esrar kullanıcılarının sayılarındaki eğilimler esrarın nüfusun genelindeki kullanım yaygınlığından bağımsız hareket edebilir ve bu kullanım şekilleri ile bunlara ilişkin sorunların daha hedefli bir şekilde ele alınması gerekmektedir.