검색어: akalia (스와힐리어 - 터키어)

yesu akalia machozi.
İsa ağladı.

basi, yesu akalia tena kwa sauti kubwa, akakata roho.
İsa, yüksek sesle bir kez daha bağırdı ve ruhunu teslim etti.

basi, huyo pepo mchafu akamtikisatikisa mtu huyo, kisha akalia kwa sauti kubwa, akamtoka.
kötü ruh adamı sarstı ve büyük bir çığlık atarak içinden çıktı.

hapo, huyo baba akalia kwa sauti, "naamini! lakini imani yangu haitoshi, nisaidie!"
Çocuğun babası hemen, ‹‹İman ediyorum, imansızlığımı yenmeme yardım et!›› diye feryat etti.

lakini alipouona ule upepo, aliogopa, akaanza kuzama; akalia kwa sauti, "bwana, niokoe!"
ama rüzgarın ne kadar güçlü estiğini görünce korktu, batmaya başladı. ‹‹ya rab, beni kurtar!›› diye bağırdı.

yesu akalia kwa sauti kubwa: "baba, naiweka roho yangu mikononi mwako." alipokwisha sema hayo, akakata roho.
İsa yüksek sesle, ‹‹baba, ruhumu ellerine bırakıyorum!›› diye seslendi. bunu söyledikten sonra son nefesini verdi.

petro akakumbuka maneno aliyoambiwa na yesu: "kabla jogoo hajawika, utanikana mara tatu." basi, akatoka nje akalia sana.
petrus, İsa'nın, ‹‹horoz ötmeden beni üç kez inkâr edeceksin›› dediğini hatırladı ve dışarı çıkıp acı acı ağladı.

akapiga magoti, akalia kwa sauti kubwa: "bwana, usiwalaumu kwa sababu ya dhambi hii." baada ya kusema hivyo, akafa.
sonra diz çökerek yüksek sesle şöyle dedi: ‹‹ya rab, bu günahı onlara yükleme!›› bunu söyledikten sonra gözlerini yaşama kapadı.

mnamo saa tisa yesu akalia kwa sauti kubwa, "eli, eli, lema sabakthani?" maana yake, "mungu wangu, mungu wangu, mbona umeniacha?"
saat üçe doğru İsa yüksek sesle, ‹‹eli, eli, lema şevaktani?›› yani, ‹‹tanrım, tanrım, beni neden terk ettin?›› diye bağırdı.