검색어: la isla bonita (스페인어 - 터키어)

crece la isla
büyü adası

una vez a salvo, supimos luego que la isla se llamaba malta
kurtulduktan sonra adanın malta adını taşıdığını öğrendik.

nadie de nosotros sabía por cuánto tiempo ellos permanecerían en la isla.
bizden hiç kimse onların adada ne kadar zaman kaldıklarını bilmiyordu.

sorprendentes imágenes de una erupción volcánica en la isla kuchinoerabu-jima de japón
japonya'nın kuchinoerabu-jima adasındaki volkanik patlamadan nefes kesen görüntüler

bulgaria, estonia, la isla de man, letonia y la república eslovaca se encuentran
bulgaristan, estonya, man adası, letonya ve slovakya cumhuriyeti 2007’de yaşam boyu ecstasy kullanımına ilişkin olarak ilk beş arasındadır (yaygınlık oranları % 6-7 civarındadır).

después que sucedió esto, los demás de la isla que tenían enfermedades también venían a él y eran sanados
bu olay üzerine adadaki öbür hastalar da gelip iyileştirildiler.

el ministerio de la isla de gozo es el principal responsable de la financiación de la administración educativa y los centros docentes públicos en gozo.
gozo bakanlýðý, öncelikli olarak gozo'daki devlet eðitim idaresinin finansmanýndan ve okullarýndan sorumludur.

dos países geográficamente distantes, armenia y la isla de man, son también los que más distan en cuanto al consumo de sustancias.
coğrafi açıdan birbirine uzak iki ülke olan ermenistan ve man adası madde kullanımına ilişkin olarak da birbirine en uzak olan ülkelerdir.

los otros dos, la isla de man y el reino unido, son fronterizos entre sí y no tan distantes de los otros países con elevada prevalencia.
diğer ikisi, yani man adası ile birleşik krallık sınırdaş olup, diğer yüksek yaygınlıklı ülkelerden pek uzak değildir.

los habitantes abandonaron tan rápidamente la isla que tuvieron poco tiempo para tomar sus pertenencias, y mucho menos para tomar fotografías de la erupción y así subirlas a las redes sociales.
ada sakinleri, sosyal medyaya yükleyecek fotoğraf çekmek bir yana, eşyalarını bile toplayacak zaman kalmadan adadan ayrıldılar.

acuerdo para proceder a esta subida y a esta alineación de tarifas con el fin de neutralizar la competencia y realizar beneficios en detrimento de los viajeros, queno tienen otras alternativas para llegar a la isla en cuestión.
fiyatların yükselmesi ve o limana sefer yapan üç şirketin fiyatlarının eşitlenmesi,üç şirket arasında planlanmış ortak bir davranışın varlığına işaret ediyor.

para todas las variables principales comparadas, los escolares de armenia presentaron niveles muy por debajo de la media mientras que los escolares de la isla de man estuvieron muy por encima de la media en todas las mediciones excepto dos.
karşılaştırma yapılan tüm temel değişkenler için, ermeni öğrenciler ortalamanın oldukça altında düzeyler rapor ederken, man adası’ndaki öğrenciler ikisi dışındaki tüm ölçütler için ortalamanın oldukça üzerindedir.

el 28 de mayo, el monte shindake que se encuentra en la aislada isla japonesa llamada kuchinoerabu-jima, erupcionó repentinamente y sin advertencia, y forzó la evacuación de los 137 habitantes de la isla.
issız japon adası kuchinoerabu-jima'daki shindake dağı hiçbir uyarı vermeden 28 mayıs günü aniden patladı ve orada yaşayan 137 ada sakininin tahliye edilmesine neden oldu.

en la república checa, casi la mitad (46 %) de los escolares mencionan su consumo, y un número relativamente alto de escolares (aproximadamente un tercio) lo mencionan también en francia, la isla de man, la república eslovaca y suiza.
Çek cumhuriyeti’nde, öğrencilerin neredeyse yarısı (% 46) bu gibi kullanım rapor etmekte ve fransa, man adası, slovakya cumhuriyeti ile İsviçre’de de nispeten çok sayıda öğrenci (yaklaşık üçte bir) bunları kullandığını bildirmektedir.