검색어: aggravated (영어 - 터키어)

인적 기여

전문 번역가, 번역 회사, 웹 페이지 및 자유롭게 사용할 수 있는 번역 저장소 등을 활용합니다.

번역 추가

영어

터키어

정보

영어

the long trip aggravated her injury.

터키어

uzun yolculuk onun yarasını ağırlaştırmış.

마지막 업데이트: 2014-02-01
사용 빈도: 1
품질:

영어

he is suffering from an aggravated disease.

터키어

o, ağır bir hastalıktan acı çekiyor.

마지막 업데이트: 2014-02-01
사용 빈도: 1
품질:

영어

tom currently faces charges of aggravated assault.

터키어

tom şu anda ağırlaştırılmış saldırı suçuyla yüz yüze.

마지막 업데이트: 2014-02-01
사용 빈도: 1
품질:

영어

the two are often different enough that one is aggravated by the other.

터키어

bu durum kimi zaman, ikilinin farklı etnik kimliklere sahip olması ile vurgulanır.

마지막 업데이트: 2016-03-03
사용 빈도: 1
품질:

영어

the french public, still aggravated over the defeat at sadová, demanded war.

터키어

sadová'daki yenilgiden ötürü hala kızgın olan fransız halkı savaş istedi.

마지막 업데이트: 2016-03-03
사용 빈도: 1
품질:

영어

"he had never experienced that kind of driving; he got very aggravated and started manoeuvring with his car.

터키어

jociç, "daha önce yolda böyle bir olayla karşılaşmamış; çok ajite olmuş ve aracıyla manevra yapmaya başlamış.

마지막 업데이트: 2012-04-07
사용 빈도: 1
품질:

경고: 보이지 않는 HTML 형식이 포함되어 있습니다

영어

in november, the romanian senate approved a bill that calls for chemical castration of a pedophile sentenced for a crime committed under aggravated circumstances.

터키어

kasım ayında romanya senatosu, koşulları nedeniyle ağırlaşmış bir suçtan hüküm giyen pedofillerin, kimyasal yolla hadım edilmesini öngören yasa tasarısını kabul etti.

마지막 업데이트: 2016-01-20
사용 빈도: 1
품질:

영어

however, israel's budding relationship with cyprus and greece has only aggravated policy makers in ankara, further pushing turkey and israel apart.

터키어

Öte yandan İsrail’in kıbrıs ve yunanistan ile yakınlaşması, gerginliği tırmandırıp türkiye ve İsrail’in birbirinden daha da uzaklaşmasına neden oldu.

마지막 업데이트: 2016-01-20
사용 빈도: 1
품질:

영어

more resources are needed to reverse the trend, but dimitrova argues "it will continue to be aggravated because there will be less economically active people".

터키어

bu eğilimi geri çevirmek için daha fazla kaynağa ihtiyaç olmasına karşın, dimitrova "ekonomik açıdan aktif insan sayısı azalacağı için bunun şiddetlenmeye devam edeceğini" savunuyor.

마지막 업데이트: 2016-01-20
사용 빈도: 1
품질:

경고: 보이지 않는 HTML 형식이 포함되어 있습니다

영어

"the enormous challenge kosovo faces on the labour market is aggravated because currently some 30,000 young people enter the market every year," the ec warned.

터키어

ak, "kosova'nın emek piyasasında karşılaştığı büyük zorluklar, pazara her yıl yaklaşık 30 bin genç girmekte olduğu için daha da büyümektedir." şeklinde uyardı.

마지막 업데이트: 2016-01-20
사용 빈도: 1
품질:

경고: 보이지 않는 HTML 형식이 포함되어 있습니다

영어

"each count of the indictment individually, if found to be true, merits the highest possible sentence, regardless of the mode of liability, un prosecutor alan tieger said in his concluding remarks tuesday, more than 30 months after the trial began. "therefore, based on the crimes committed by krajisnik, the aggravated factors associated with them, the absence of substantial mitigating factors, it is our submission that krajisnik should be sentenced to prison for life."

터키어

bm savcısı alan tieger, davanın başlamasından 30 aydan uzun bir süre sonra salı günü yaptığı kapanış konuşmasında, "her bir münferit iddianame, doğru bulunduğu takdirde, sorumluluk cinsi ne olursa olsun mümkün olan en ağır cezayı hak etmektedir." diyerek şöyle devam etti: "bu yüzden, krajisnik'in işlemiş olduğu suçlara, bunlarla ilişkili şiddetlendirici sebepler, geçerli hafifletici sebeplerin olmamasına dayanarak, krajisnik'in ömür boyu hapse mahkum edilmesini talep ediyoruz."

마지막 업데이트: 2016-01-20
사용 빈도: 1
품질:

경고: 보이지 않는 HTML 형식이 포함되어 있습니다

인적 기여로
8,947,351,082 더 나은 번역을 얻을 수 있습니다

사용자가 도움을 필요로 합니다:



당사는 사용자 경험을 향상시키기 위해 쿠키를 사용합니다. 귀하께서 본 사이트를 계속 방문하시는 것은 당사의 쿠키 사용에 동의하시는 것으로 간주됩니다. 자세히 보기. 확인