검색어: arranging, arranging (영어 - 터키어)

영어

번역기

arranging, arranging

번역기

터키어

번역기
번역기

Lara로 텍스트, 문서 및 음성을 즉시 번역

지금 번역하기

인적 기여

전문 번역가, 번역 회사, 웹 페이지 및 자유롭게 사용할 수 있는 번역 저장소 등을 활용합니다.

번역 추가

영어

터키어

정보

영어

arranging

터키어

aranjör

마지막 업데이트: 2012-02-25
사용 빈도: 1
품질:

추천인: Wikipedia

영어

arranging windows

터키어

pencereleri düzenleme

마지막 업데이트: 2017-02-14
사용 빈도: 1
품질:

추천인: Wikipedia

영어

tom is arranging bail.

터키어

tom kefalet düzenliyor.

마지막 업데이트: 2014-02-01
사용 빈도: 1
품질:

추천인: Wikipedia

영어

commands for arranging windows

터키어

pencereleri yerleştirme komutları

마지막 업데이트: 2017-02-14
사용 빈도: 1
품질:

추천인: Wikipedia

영어

how excellent is our arranging!

터키어

biz en iyi biçim verenleriz.

마지막 업데이트: 2014-07-03
사용 빈도: 1
품질:

추천인: Wikipedia

영어

my mother teaches flower arranging.

터키어

annem çiçek düzenleme öğretir.

마지막 업데이트: 2014-02-01
사용 빈도: 1
품질:

추천인: Wikipedia

영어

22- garden arranging, wall and landscape:

터키어

22- bahçe düzenlemesi,duvarı vepeyzaj:

마지막 업데이트: 2019-01-31
사용 빈도: 1
품질:

추천인: Wikipedia

영어

thus we arranged. how excellent is our arranging!

터키어

buna gücümüz yeter; biz ne güzel güç yetireniz!

마지막 업데이트: 2014-07-03
사용 빈도: 1
품질:

추천인: Wikipedia

영어

the driver was allegedly responsible for arranging the deal.

터키어

Şoförün, bu anlaşmaların düzenlenmesinden sorumlu olduğu iddia ediliyordu.

마지막 업데이트: 2016-01-20
사용 빈도: 1
품질:

추천인: Wikipedia

영어

finch, kevin, and stifler help the arranging of his marriage.

터키어

finch kevin ve stifler evlilik hazırlıklarına yardım ederler.

마지막 업데이트: 2016-03-03
사용 빈도: 1
품질:

추천인: Wikipedia

영어

requesting relevant documents for preparing the file and arranging the file

터키어

dosyası hazırlanması için ilgili belgeler istenip ve dosyanın düzenlenmesi

마지막 업데이트: 2016-03-24
사용 빈도: 1
품질:

추천인: Wikipedia

영어

say: "not mine is the responsibility for arranging your affairs;

터키어

"cezanızı ben verecek değilim" de.

마지막 업데이트: 2014-07-03
사용 빈도: 1
품질:

추천인: Wikipedia
경고: 보이지 않는 HTML 형식이 포함되어 있습니다

영어

i make a point of arranging sentences in my mind before writing them down.

터키어

yazmadan önce cümleleri aklımda düzenlemeye dikkat ederim.

마지막 업데이트: 2014-02-01
사용 빈도: 1
품질:

추천인: Wikipedia

영어

as early as 1962, he had the idea of wrapping objects and arranging them in the city space.

터키어

henüz 1962 yılında, aklına cisimleri süsleyip bunları kent alanlarında kullanma ve sergileme fikri geldi.

마지막 업데이트: 2016-01-20
사용 빈도: 1
품질:

추천인: Wikipedia

영어

reconstruct the pattern by arranging the set of dominoes to match the provided array of numbers

터키어

taslağı , domino setini bildirilen dizi sayısına uygun şekilde düzenleyerek yeniden yapılandır

마지막 업데이트: 2014-08-15
사용 빈도: 1
품질:

추천인: Wikipedia

영어

and a coordination cost is essentially all of the financial or institutional difficulties in arranging group output.

터키어

"koordinasyon maliyeti," topluluktan sonuç alabilmek için ortaya çıkan bütün kurumsal ve finansal zorluklara verilen ad.

마지막 업데이트: 2015-10-13
사용 빈도: 1
품질:

추천인: Wikipedia
경고: 보이지 않는 HTML 형식이 포함되어 있습니다

영어

an official of slobodan milosevic's socialist party has been arrested for arranging the deal.

터키어

slobodan miloseviç'in sosyalist partisinden bir yetkili de anlaşmayı ayarlamaktan tutuklandı.

마지막 업데이트: 2012-04-07
사용 빈도: 1
품질:

추천인: Wikipedia

영어

association members who spoke to setimes said there is a regional network of contacts involved in arranging mercenary work.

터키어

setimes'a konuşan dernek üyeleri, paralı asker işini ayarlayan kişilerden oluşan bölgesel bir ağ olduğunu söyledi.

마지막 업데이트: 2016-01-20
사용 빈도: 1
품질:

추천인: Wikipedia

영어

the quality assurance department is responsible for arranging the charging files and removing the deficiencies for each batch of the products.

터키어

Ürünlerin her partisi için şarj dosyalarının düzenlenmesi, eksiklerinin tamamlanması kalite güvence sorumluluğundadır.

마지막 업데이트: 2019-08-18
사용 빈도: 1
품질:

추천인: Wikipedia

영어

saying, ‘make easy coats of mail, and keep the measure in arranging [the links], and act righteously.

터키어

"ey dağlar ve kuşlar! davud tesbih ettikçe siz de onu tekrarlayın" diyerek and olsun ki, ona katımızdan lütufta bulunduk; "geniş zırhlar yap, dokumasını sağlam tut" diye ona demiri yumuşak kıldık.

마지막 업데이트: 2014-07-03
사용 빈도: 1
품질:

추천인: Wikipedia
경고: 보이지 않는 HTML 형식이 포함되어 있습니다

인적 기여로
8,906,604,182 더 나은 번역을 얻을 수 있습니다

사용자가 도움을 필요로 합니다:



당사는 사용자 경험을 향상시키기 위해 쿠키를 사용합니다. 귀하께서 본 사이트를 계속 방문하시는 것은 당사의 쿠키 사용에 동의하시는 것으로 간주됩니다. 자세히 보기. 확인