검색어: cut off (영어 - 터키어)

cut-off grade
sınır tenör

cut-off radius:
kesme yarıçapı:

we cut off the rope.
biz ipi kestik.

slurry cut-off wall
bulamaç kesme duvarı

he had the gas cut off.
o benzini kestirdi.

tom cut off mary's head.
tom mary'nin kafasını kesti.

defined cut-off voltages:
tanımlı kesme gerilimleri:

and then cut off his aorta,
eğer o (muhammed), bize karşı, ona bazı sözler katmış olsaydı, biz onu kuvvetle yakalardık, sonra onun şah damarını koparırdık.

and cut-off his main artery.
eğer o (muhammed), bize karşı, ona bazı sözler katmış olsaydı, biz onu kuvvetle yakalardık, sonra onun şah damarını koparırdık.

charles i had his head cut off.
i.charles onun kafasını kestirdi.

he cut off a branch from the tree.
ağaçtan bir dal kesti.

to cut off all excuses or to warn;
(allah'a yönelenleri) arıtmak, (kötüleri) sakındırmak için.

indeed, your enemy is the one cut off.
asıl mahfolacak olanlar sana kin duyanlardır.

cut off the electricity and gas (fighting team)
elektrİk ve gazi kes (sÖndÜrme ekİbİ)

the power has been cut off since this morning.
bu sabahtan beri elektrik kesik.

in many areas, the power supply was cut off.
bir çok kesimdeyse elektrik kesintisi meydana geldi.

then would have cut off his heart’s artery.
eğer o (muhammed), bize karşı, ona bazı sözler katmış olsaydı, biz onu kuvvetle yakalardık, sonra onun şah damarını koparırdık.

i think we need to cut off #isis media outreach.
sanırım #isis'in (#iŞİd) medya uzantısını kesip atmamız gerekiyor.

slobodan milosevic cut off kosovo's autonomy in 1989. [getty images]
slobodan miloseviç 1989 yılında kosova'nın özerkliğine son verdi. [getty images]