전문 번역가, 번역 회사, 웹 페이지 및 자유롭게 사용할 수 있는 번역 저장소 등을 활용합니다.
that's devastating.
o, yıkıcıdır.
마지막 업데이트: 2014-02-01
사용 빈도: 1
품질:
natural disasters can be devastating.
doğal felaketler yıkıcı olabilir.
마지막 업데이트: 2014-02-01
사용 빈도: 1
품질:
we unleashed against them the devastating wind.
hani biz onların üzerine köklerini kesecek bir rüzgar göndermiştik.
마지막 업데이트: 2014-07-03
사용 빈도: 1
품질:
a devastating earthquake hit the state capital.
yıkıcı bir deprem eyalet başkenti vurdu.
마지막 업데이트: 2014-02-01
사용 빈도: 1
품질:
and the most devastating injury is obstetric fistula.
ve en tahrip edici olan da obstetrik fistül.
마지막 업데이트: 2015-10-13
사용 빈도: 1
품질:
if you left now, the consequences would be devastating.
eğer şimdi terk edersen sonuçlar yıkıcı olur.
마지막 업데이트: 2014-02-01
사용 빈도: 1
품질:
it is this weapon of devastating accuracy and precision.
yıkıcı bir isabet yüzdesine ve hassasiyete sahip bir silah.
마지막 업데이트: 2015-10-13
사용 빈도: 1
품질:
and in aad. we unleashed against them the devastating wind.
ad milletinin başından geçende de ibret vardır: onların üzerine, uğradığı her şeyi bırakmayıp toza çeviren kuru bir rüzgar gönderdik.
마지막 업데이트: 2014-07-03
사용 빈도: 1
품질:
serbiaˈs privatisation results devastating, government study concludes
hükümet tarafından yapılan çalışmaya göre sırbistan'da yapılan özelleştirme sonuçları kötü görünüyor.
마지막 업데이트: 2016-01-20
사용 빈도: 1
품질:
the attack was one of the most devastating in recent years.
saldırı, son yıllarda meydana gelen en yıkıcı saldırılardan biriydi.
마지막 업데이트: 2016-01-20
사용 빈도: 2
품질:
"imposing the treaty is particularly devastating to developing countries ...
"anlaşmayı dayatmak özellikle gelişmekte olan ülkeler üzerinde yıkıcı olur ...
마지막 업데이트: 2016-01-20
사용 빈도: 1
품질:
경고: 보이지 않는 HTML 형식이 포함되어 있습니다
istanbul woke to two devastating bomb blasts on saturday (15 november).
İstanbul, 15 kasım cumartesi sabahı iki korkunç patlamayla uyandı.
마지막 업데이트: 2016-01-20
사용 빈도: 1
품질:
this was not a devastating stroke, but it did affect his speaking and so forth.
geçirdiği o kadar yıkıcı bir kriz değildi ama konuşması bu felçten dolayı bozulmuştu.
마지막 업데이트: 2015-10-13
사용 빈도: 1
품질:
both turkey and greece are prone to devastating forest fires. [reuters]
türkiye ve yunanistan, tahrip edici sonuçlar doğuran orman yangınlarına maruz kalmıştı. [reuters]
마지막 업데이트: 2016-01-20
사용 빈도: 1
품질:
devastating floods prompted residents to evacuate. [bedrana kaletovic/setimes]
yıkıcı seller yöre sakinlerini evlerini boşaltmak zorunda bıraktı. [bedrana kaletoviç/setimes]
마지막 업데이트: 2016-01-20
사용 빈도: 1
품질:
and the devastating events of the 20th century have forced people to question the cold, unfeeling god.
ve 20. yüzyılın yıkıcı olayları insanları bu soğuk ve hissiz tanrı'yı sorgulamaya itmiştir.
마지막 업데이트: 2015-10-13
사용 빈도: 1
품질:
a moderate earthquake wednesday highlighted istanbul's unease about the potential for a devastating tremor.
Çarşamba günü meydana gelen orta şiddetteki deprem İstanbul'un yıkıcı bir sarsıntı potansiyeli hakkındaki rahatsızlığını gözler önüne serdi.
마지막 업데이트: 2016-01-20
사용 빈도: 1
품질:
greek scientists are warning that ash from this summer's devastating fires may cause serious health problems.
yunan bilim insanları, bu yaz meydana gelen yıkıcı yangınlardan arda kalan külün ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceği konusunda uyarıyorlar.
마지막 업데이트: 2016-01-20
사용 빈도: 1
품질:
april's devastating floods caught romanian authorities unprepared and highlighted serious shortcomings in the emergency response capabilities.
nisan ayında yaşanan yıkıcı sel felaketleri romen makamlarını hazırlıksız yakalayarak acil durum tepki becerilerindeki ciddi eksiklikleri ortaya çıkardı.
마지막 업데이트: 2016-01-20
사용 빈도: 1
품질:
"magnitude 6.5 is quite strong. the effects could be quite devastating," he added.
bakan ayrıca şunları söyledi: "6,5 oldukça büyük bir ölçek, sonuç çok daha kötü olabilirdi."
마지막 업데이트: 2016-01-20
사용 빈도: 1
품질:
경고: 보이지 않는 HTML 형식이 포함되어 있습니다