검색어: he is a gentleman, handsome, clever, and rich (영어 - 터키어)

he is a gentleman.
o bir beyefendi.

he is a clever boy.
o zeki bir çocuk.

he is a perfect gentleman.
o mükemmel bir beyefendi.

he is every bit a gentleman.
o, tam bir beyefendi.

he is a gentleman in every way.
o, her bakımdan bir beyefendidir.

he is a dj.
o bir dj.

he is a beginner.
o bir acemi.

he is a bad driver.
o kötü bir sürücü.

he is a baseball player.
o bir beyzbol oyuncusudur.

he is a living fossil!
o yaşayan bir fosil!

our teacher is a gentleman in the true sense of the word.
Öğretmenimiz kelimenin tam anlamıyla bir beyefendi.

time is no longer our ally -- there is a need for clever and brave decisions.
zaman artık bizim yanımızda değil – akıllıca ve cesur kararlara ihtiyacımız var.

and this is a particularly small scooter for a gentleman of this size.
ve bu, oldukça ufak bir scooter bu boyda bir beyefendi için.