검색어: i have internet even to my house (영어 - 터키어)

i invited him to my house.
onu evime davet ettim.

i added a room to my house.
evime bir oda ilave ettim.

he came to my house.
o evime geldi.

i have a spare key to my house hidden outside.
evimin dışarıda gizli bir yedek anahtarı var.

please come to my house.
lütfen evime gel.

come to my house at eight.
saat sekizde evime gel.

i have spent a lot of money on my house.
evime çok para harcadım.

a dog followed me to my house.
bir köpek beni evime kadar izledi.

can you deliver it to my house?
onu evime teslim edebilir misin?

and we are very close to my house.
evime çok yaklaştık.

i don't like him coming to my house so often.
onun bu kadar sık olarak evime gelmesinden hoşlanmıyorum.

don't bother to come to my house.
evime gelmek için zahmet etmeyin.

until i got to my house, where the client was my wife.
sonunda kendi evim sözkonusu oldu. burada müşteri eşimdi.

i have given to my son whatever he wants.
oğluma herne isterse verdim.

do you know which road leads to my house?
hangi yolun evime götürdüğünü biliyor musun?

an old friend came to my house for a visit.
eski bir arkadaş ziyaret için evime geldi.

why don't you come to my house one of these days?
bu günlerden birinde niçin evime gelmiyorsun?

yet i have never been deprived in receiving from you the answer to my prayers.
rabbim! sana yalvarmakla şimdiye kadar bedbaht olup bir şeyden mahrum kalmadım."

noah said, "my lord, i have been preaching to my people, night and day,
(nuh:) "rabbim, dedi, ben kavmimi gece gündüz da'vet ettim."

that thy trust may be in the lord, i have made known to thee this day, even to thee.
bugün bunları sana, evet sana da bildiriyorum.