검색어: not for oneself but for others (영어 - 터키어)

not for the bush, but for the seeds.
Çalının kendisine değil, çekirdeklerine.

we followed, not for him, but for ourselves.
biz onu örnek aldık, onun için değil, kedimiz için.

ears are made not for hearing, but for listening.
kulaklar duymak için yaratılmamıştır, fakat dinlemek için yaratılmıştır.

for others tradition holds.
diğerleri için gelenekler önemli.

* i take time out for others.
* diğerleri için vakit ayırırım.

we follow those who lead, not for them, but for ourselves.
biz öncüleri örnek alırız, onlar için değil, fakat kendimiz için.

and for the worse -- not for the better, but for the worse.
ve hayat üzerinde daha iyi değil- daha

for some nations, the problem declined but for others it worsened, in some cases substantially.
bu bölümde yeni uyuşturucu politikası belgelerinin içeriği ile bunların oluşturulmasında sivil toplumu temsil eden örgütlerin rolü tartışılmaktadır.

but for your lord be patient.
elbiseni tertemiz tut, maddî manevî kirlerden arın, pis ve murdar olan her şeyden kaçın verdiğini çok bularak minnet etme! rabbinin yolunda sabret!

but for me, so is immigration.
ancak bana göre göç de öyle.

but for now one is enough."
fakat şimdilik bir tane yeterli."

but for air, nothing could live.
hava olmasa hiçbir şey yaşayamaz.

are they waiting but for its fulfillment?
(fakat onlar), onun tevilinden başka bir şey beklemiyorlar.

but for the righteous there is triumph.
ama allah'ı sayıp günahlıklardan sakınanlar, başarı ve mutluluğa ererler.

but for many, the transition has been bittersweet.
fakat bir çok kişi için geçiş acı tatlı oldu.

but for my advice, you would have failed.
tavsiyem olmasaydı, başarısız olurdun.

but for language, there would be no thought.
dil olmasa, düşünce olmazdı.

but for the transgressors, an evil resort awaits them --
ama azgınlara kötü bir âkıbet vardır ki o da girip yanacakları cehennemdir. ne kötü bir yataktır o!

but for those who are niggardly, horde their wealth,
ama, cimrilik eden, kendini allah'tan müstağni sayan, en güzel sözü yalanlayan kimsenin güçlüğe uğramasını kolaylaştırırız.

for other departments
diğer departmanlar için